(Her kafadan bir ses) yaygın ve sık-sık kullandığımız deyimlerden biridir. Bu deyim, bir konu üzerinde herkesin istediği gibi, rastgele konuşması ve bu konuşmalardan bir sonuç alınamaması durumunu anlatmak için kullanılır. Amaç, ortalığı kızıştırmak ve kimin ne dediğinin, ne istediğinin anlaşılmaz hale gelmesinin sağlanmasıdır. İşte ÇOKLU BARO SİSTEMİNİN getirilmek istenmesinin amaçlarından biri de bugün için tek ses olan Baroları, çoklu sistemle birbirine kırdırarak etkisizleştirmektir.
Evet, Türkiye Barolar Birliğini etkisizleştirmenin yolu da ÇOKLU BAROLARDAN GEÇMEKTEDİR. Bunun için de Türkiye Barolar Birliğini çok sesli hale getirmek, her kafadan bir ses çıkmasını sağlayarak ne istenildiğini anlaşılmaz hale getirmek istiyorlar.
Nitekim Türkiye Barolar Birliğini istediği çizgiye çekemeyen AKP, bütün itirazlara rağmen, konuyla ilgili kanun teklifi hazırlayarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna sundu. AKP’nin Avukat Milletvekillerinden Grup Başkan Vekili Cahit Özkan, (Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifini) Meclis Başkanlığına sundu. Çok sayıda baro teklifine tepki amaçlı olarak geçtiğimiz hafta yürüyüş başlatılmış, baro başkanları ile polis arasında Ankara girişinde kriz yaşanmıştı.
İki il barosu hariç, 79 ilin baro başkanları ÇOKLU BARO SİSTEMİNE karşı olduklarını açıklarken, son zamanlarda AKP çizgisinde hareket ettiği izlenimini veren TBB Başkanı Metin Feyzioğlu da ÇOKLU BARO SİSTEMİNE karşı olduğunu söylemekte. “Çoklu Baro” sistemiyle ilgili olarak konuşan Feylzioğlu:
“Karşıyım ve yanlış buluyorum… Çünkü endişeliyim… Çoklu sistem mezhepçi, etnikçi, marjinal baroların türemesine yol açacak bir sistemdir. Ve dünyanın da hiçbir yerinde böyle bir sistem yoktur. Sadece İngiltere’de çoklu baroya benzer bir düzen vardır ama o sistem İngilizlerin 1000 yıllık geleneğinin bir sonucudur. Türkiye’ye uyarlaması mümkün değildir çünkü mesela Londra’daki bir avukatın bir baroya kabulünde hangi etnik kökenden, mezhepten, siyasetten, şehirden geldiğine bakılmaz! Sadece ve sadece ne kadar liyakat sahibi olduğuna bakılır! Türkiye’de olacak şey ise daha şimdiden belli. Zaten siyasileştiğinden şikayet edilen barolar çoklu baro ile birlikte iyice siyasileşecek ve zaten kutuplaşmış olan savunma iyice kutuplaşacak… Başından beri söylediğimi bir daha söylüyorum… Çoklu baro adalet sisteminin ayrılmaz bir parçası olan savunma mesleğinin temsilcilerinin daha çok bölünmesine, ayrışmasına neden olacak ve savunma ağır darbe alacak bu sistem nedeniyle!” demektedir.
Biliyoruz ki, sonuçta Cumhur ittifakı yani AKP ve MHP, TBMM’ndeki PARMAK SAYISINA DAYALI OLARAK yasayı meclisten geçirecektir. Muhalefet, yasal olarak bütün gücüyle direnme haklarını kullanacak ama PARMAK HESABIYLA, Cumhur ittifakının istediği gerçekleşecektir…
Açık ve net söyleyelim. Şahıslar ve iktidarlar geçici, DEVLET EBED MÜEBBEDTİR. Bunun için, şahısların ve iktidarların çıkarlarına göre değil, devletin bakasına en uygun yasaların çıkarılması gerekir. Şahıslar ve siyasi partiler, varlıklarını bir süre daha sürdürebilsinler diye değil, yasalar devletin bekası, demokrasinin güçlenmesi için çıkarılmalıdır. Bir şahsın veya bir siyasi partinin iktidarını bir süre daha sürdürebilmesi için yasalarla oynanmamalı, yasalar, bu ülke nasıl daha gelişebilir, nasıl daha zenginleşebilir, nasıl daha kalkınabilir, ülkenin vatandaşları nasıl daha mutlu olabilirler açısından düşünülerek hazırlanmalıdır.
Ülkesinin bekasını düşünen her siyasi parti, iktidardan olması pahasına bile olsa, ileriye dönük yasalarla demokrasinin önündeki engelleri kaldırmanın yolunu seçmelidir. Evet, şahıslar ve iktidarlar geçici, devlet kalıcıdır. Yasaları şahısların ve iktidarların varlıklarını biraz daha sürdürmeleri için değil, devletin bekasının gerekleri çerçevesinde hazırlamak gerekir. Sadece Barolar konusunda değil, öyle PARMAK SAYISINA dayalı bir sistemle (BEN YAPTIM OLDU) mantığından vazgeçilmelidir.
TAŞLAMALAR
HER KAFADAN AYRI SES
ÇIKSIN İSTENMEKTEDİR
ÇOKLU BARO BU İŞTE
BU DEĞİL İSE NEDİR
HER KAFADAN AYRI SES
BUDUR İSTENEN BUDUR
HER KAFADAN AYRI SES
ÇIKSA DÜŞÜN NE OLUR
ÜZÜM YEMEK DEĞİLDİR
BAĞCIYI DÖVMEK AMAÇ
ÇOKLU BARO BU İŞTE
BUNA VAR MI İHTİYAÇ
ŞAHISLAR, İKTİDARLAR
GEÇİCİDİR BU BELLİ
DEVLET EBED MÜEBBED
DÜŞÜNMEMİZ GEREKLİ
YORUMLAR