Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dicle Elektirik Reklam
Cüneyt ARITÜRK
Cüneyt ARITÜRK

ADALETİN ÜÇ SAÇ AYAĞI!

Siirt Barosu seçimleri yapılırken, Avukatlık mesleğinin önemine vurgu yapmak istedik. Adalet mekanizmasının üç saç ayağı vardır. Bunlar Savcılar, hâkimler ve avukatlardır. Bunların biri eksik olduğu zaman adalet tam anlamıyla gerçekleşmez. Bundan dolayıdır ki, avukat tutmaya gücü yetmeyenlere Devlet Avukat tutarak saç ayağını tamamlamaya özen gösterir. Avukat tutmaya gücü yetmeyenler barodan ücretsiz olarak avukat talep edebilmektedir. Bu hizmete de adli yardım denilmektedir. Türkiye Barolar Birliği yani bilinen kısa adı ile TBB, kişilerin avukatlık hizmetinden ücretsiz bir şekilde faydalanmalarına olanak tanımaktadır. Bu şekilde hak arama özgürlüğü sunulmakta ve bu güvence altına alınmaktadır.

Adli hizmet yani barodan ücretsiz avukat talep etme hizmeti sadece hukuk davalarında ve icra takiplerinde alınabilmektedir. Ceza Davası yani Ceza Muhakemesi Kanunu ile alakalı bir davanız bulunuyorsa, CMK hükümleri kapsamında davanın görüleceği mahkemeye başvuru yapmanız gerekmektedir. Bu başvuru ile ücretsiz avukat talebinde bulunulur. Adli yardım sadece özel hukuk ve idari davalar için bulunmaktadır. Ceza davaları için farklı bir usul belirlenmiştir. Alt sınırı beş sene hapis cezasından fazla olan bir suçun şüphelisi olduğu takdirde talep olmaksızın veya avukat seçemeyecek durumda bulunulduğunda talep halinde bir avukat atanacaktır. Ayrıca avukatı bulunmayan sağır dilsiz kişilere ve 18 yaşından küçük olan şüphelilere devlet tarafından ücretsiz avukat atanmaktadır.

Evet, adaletin tesisinde avukatların da önemli payları vardır. (Adalet Mülkün Temelidir) özdeyişini çok duyarız, çok işitiriz. Özellikle mahkeme salonlarında hâkimler ve savcılar heyetlerinin oturdukları masaların bulunduğu duvarın üzerinde bu özdeyişi büyük harflerle yazılmış olarak çok görmüş ve okumuşuzdur. Bazı konuşmalarında kullandığı için bu özdeyişi Mustafa Kemal ATATÜRK’E ait zannedenler olmakla birlikte, HAZRET-İ ÖMER’E ait olduğu bir gerçektir. Yani, Atatürk bu özdeyişi kullanmakla, dolayısıyla içeriğini tasdik etmiştir. ATATÜRK’ün bu özdeyişi kendisine aitmiş gibi sahiplenmesi gibi bir durum da yoktur. Bu özdeyişi ATATÜRK’E maledenlerin de bunu kasıtlı yaptıkları kanaatinde değiliz. Olsa olsa bilgi eksikliğinin sonucudur.

Meseleye bu şekilde açıklık getirdikten sonra mülkün temeli olan ADALET konusuna gelelim. Kelime anlamı (hak ve hukuka uygunluk; hak ve hukuku gözetme ve yerine getirme; doğruluk) olan adalet, gerçekten de mülkün temelidir. Adalet olmayan yerde haktan, hukuktan, doğruluktan bahsedilemez.

Adalet, insanlık tarihiyle eşzamanlı ortaya çıkan bir kavramdır. Bugünün konusu değildir. Bütün toplumlarda hatta en ilkel kavimlerde dahi bu mefhum hep var ola gelmiştir. Sadece demokratik toplumların değil, krallık, saltanat, imparatorluk adlarıyla anılan toplumlarda da ADALET en çok aranan, talep edilen kavaramdır. Adaletin önemine vurgu yapan deyimlerden birkaçını  sunalım, sonra konumuza devam edelim:

*Adalet korkusu, usluluğun başlangıcıdır.

*Rüşvet kapıdan girince adalet pencereden kaçar.

*Zulüm ile abad olanın ahiri berbat olur.

*Suçluyu cezalandırmazsanız, siz de adaletsizlikten suçlu olursunuz.

*Bir memleket yalnız adaletle ebedileşir, adaletsizlikle yıkılır.

*Cömert olmadan evvel adaletli ol.

*Adalet erdemlerin kraliçesidir.

*Size yapılan kötülüğü adaletle, size yapılan iyiliği ise iyilikle mükâfatlandırın.

*Adalet ile zulüm bir yerde durmaz.

*Adalet olmayan yerde, insan düşer her derde.

*Adalet, Tanrı’yı da, insanları da memnun eder.

*Geciken adalet, adalet değildir.

*Adalet, bilenmiş kılıçtan daha keskindir.

*Adalet güzeldir. Güç sahibinde olunca daha da güzeldir.

Adaletle ilgili deyimlerden bazılarını sunduktan sonra asıl konumuza dönelim. Tarihte adaletleriyle ün salmış krallar, halifeler, hâkimler olduğu gibi, adaleti çiğneyenler de hep olmuştur. Şüphesiz, insanların en adil olanı Hazret-i Muhammed’dir (O’na, al ve ashabına salat ve selam olsun.)  Çünkü adil olmasını emreden bizatihi Hazret-i Allah’tır. Ayet-i Kerime’de:

(İnnallâhe ye’muru bil adli vel ihsâni ve îtâi zîl kurbâ ve yenhâ anil fahşâi vel munkeri vel bagy (bagyi), yeizukum leallekum tezekkerûn) buyrulmaktadır.

(Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.) mealindeki bu ayet-i kerime, adaletin önemini vurgulamak açısından yeter de artar bile.

Müslüman olmamakla birlikte, tarihte adaletiyle mührünü vurmuş simalardan biri de Sasani hükümdarlarından NUŞİREVAN’dır. Adaleti sebebiyle (NUŞİREVAN-I ÂDİL) unvanıyla anılır. Adalet konusundaki hassasiyetiyle ilgili kıssaları meşhurdur. İslam tarihinin en adil simalarından biri de elbette ki HAZRET-İ ÖMER’DİR. (ÖMER’İN ADALETİ) dillere destandır. Tabii, insanlık tarihi boyunca adil krallar, halifeler, şeyh-ül İslamlar, hâkimler hep olmuştur. Hıristiyan âleminin de meşhur hâkimleri vardır. (Berlin’de hâkimler var) özdeyişi bu gerçeğin yansımasıdır.

Dün de bugün de adil olanlar yanında, zulümleriyle ve adaletsizlikleriyle tanınan isimler hep olmuştur. Bunların en bariz örnekleri (KARAKUŞİ) olarak bilinenidir. Bunun için de adalete uymayan hükümler için (HÜKM-İ KARAKUŞİ) deyimi kullanılır. Karakuşi adındaki bir kadıdan mülhem olarak kullanılan bu deyimle ilgili birçok anekdotlar vardır.

Asıl konumuza gelelim. Balyoz, Ergenekon ve sair davalarla TSK mensuplarına verdikleri KARAKUŞİ HÜKÜMLERİ ile anılan FETÖCÜ HÂKİMLER, başarısız 15 Temmuz darbesinden sonra tutuklandılar, tutuklanmaya devam ediyorlar. Peki, bu hâkimlerin ve savcıların yerlerine atananlar kim! Yeni, yapılan atamalarda tarafsızlık gözetiliyor mu, yoksa FETÖCÜLER giderken, yerlerine METÖCÜLER mi getirilecek!

Adalet mülkün temeli ise hâkim ve savcı atamalarına hassasiyet göstermek gerekir. Avukatların savunmalarının önüne engeller koymamak iktiza eder. Tarafsız, yansız olanların atamaları yapılmaz, yandaşlar atanırsa, mülkün temeline dinamit konulmuş olur. Bu arada, Avukatların savunmalarının önüne engeller koymamak iktiza eder. Ancak, tarafsız, yansız üç saç ayağına oturmuş adaletle mülkün temeli sağlam olur. Dikkat edilmeli ve FETÖ örneğinde olduğu gibi mülkün temeline DİNAMİTLER KONULMAMALIDIR!

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER