Türkiye’mizde terör örgütlerine yönelik verilen mücadelenin yanı sıra bölgemizdeki önemli gelişmeler de devam ediyor ve Kuzey Irak’ta gerçekleştirilen bağımsızlık referandumunun, endişe veren gelişmelerin yeni bir halkası olarak uzun müddet gündemde kalacağı görüşleri paylaşılıyor. Halkımızın birçok beklentisi vardır ve bu beklentilere, karşı karşıya kalınan önemli sorunlar yüzünden yeterli zaman ayrılamıyor, başka bir ifade ile söz konusu beklentiler yeterince konuşulamamaktadır.
Uzun yıllar terör vahşeti ile mücadele eden ülkemiz, can kaybı yanı sıra ekonomik alanda da büyük zarar görmüştür ve görmeye devam etmektedir. Güçlenmemizi, söz sahibi olmamızı istemeyenlerin, terörün hiçbir zaman gündem dışı kalmamasına gayret ettiklerini söylemek için keramet sahibi olmak gerekmez. Dış odaklar insanlık dışı terör vahşetini başımıza musallat etmekle yetinmeyerek ülkemizin bekasına son verecek bir başka terör örgütünü kendi içimizden çıkarmaya yönelmişlerdir ve bu acı gerçek, 15 Temmuz alçak ve hain darbe kalkışmasında, tüm çıplaklığıyla aydınlığa kavuşmuştur. Şüphesiz, uzun yıllar sinsi şekilde altımızı oymaya çalışan şerefsizlerin bu ihanetlerini geç fark etmek, halkımız ve ülkemiz adına büyük bir talihsizlik olmuştur.
Emperyal güçlerin, Ortadoğu Bölgesini kan gölüne çeviren senaryolarının amacı, bölgedeki zenginlikleri yıllar boyu sömürmektir. Bunun için de bölge coğrafyasında yer alan ülkelerin halklarını birbirlerine düşürerek yeni sınırlar oluşturmaya çalışıyorlar. El attıkları ülkelerin halklarını birbirlerine düşürme senaryolarında başarılı oldukları ise acı da olsa bir gerçektir. Irak’ın asılsız gerekçelerle işgal edilmesinden sonra gelinen nokta, ülkenin bölünmesi hedefini daha belirgin hale getirmiştir. Bağımsızlık referandumunun gerçekleştirilmesine gösterilen tepkilerin çoğunda samimiyetsizlik vardır ve bu gerçeği görmeyen göz yoktur sanırım. 2017 yılının 9. ayındayız ve halkımızın sayısız beklentileri olmasına rağmen bölgedeki gelişmeler görünen o ki, beklentilerin ön plana çekilmesini engellemeye devam edecektir. Dış odaklı şer güçlerin melanetlerinden zarar görmemek için çok dikkatli ve duyarlı olmamız gereken bir süreçten geçiyoruz. Böyle bir süreçte birlik ve beraberliğimizi pekiştirme noktasına her şeyden daha çok önem vermeliyiz ve bu beklentide azami duyarlılığı ülke yönetiminde söz sahibi olanların göstermeleri gerekir. Aksi halde, beklentileri konuşmaya hiçbir zaman yeterli bir zaman bulamayacak ve hep önemli sorunlarla uğraşmak mecburiyetinde kalacağız.
YORUMLAR