Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dicle Elektirik Reklam
Metin ARITÜRK
Metin ARITÜRK

FIRAT’IN DOĞUSU

Suriye’de binlerce kişinin ölümüne, milyonlarcasının göç etmesine yol açan gelişmelerin bundan sonra nasıl seyredeceği noktasında sağlıklı bir tahmin yapmak, oldukça zor… Siyasi bir çözüm üretmek gayesiyle garantör devletler olarak bir araya gelen Türkiye-Rusya ve İran bu konudaki gayretlerini sürdürüyorlar ama sonuç alma aşamasından uzaktırlar kanımca da…

Ülkemizin, kendisi için tehdit oluşturabilecek terör gruplarına yönelik olarak Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarından sonra şimdi de Fırat’ın doğusundaki tehdit unsurları için aynı kararlılıkla hareket edeceği, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın “Bir gece ansızın gelebiliriz” ifadesini tekrarlamış olmasından anlaşılmakta… Bir müddet önce “Fırat’ın doğusundaki terör yuvalarını da darmadağın edeceğiz…” diyen sayın Erdoğan’ın Fırat’ın doğusu konusundaki kararlı ifadelerine verilecek olan tepkiler, yakın bir gelecekte gün ışığına kavuşacaktır elbet… ABD’nin Suriye’den çekilmeye niyetli olmadığı ve Rusya’nın da bölgedeki hesapları doğrultusunda aynı yolu izleyeceği muhakkak olduğundan bir sıkıntının yaşanması ihtimali vardır ve taraflar bu ihtimali göz önünde bulunduracaklar kuvvetle muhtemel… Türkiye için, ABD yönetimince Fırat’ın doğusundaki terör örgütlerine yönelik kararlılığımızın nasıl değerlendirileceğidir önemli olan… Münbiç’te güvenliğin sağlanmasında ülkemizle ortaklaşa hareket eden ABD, ilgililerimizin ısrarlı tepkilerine rağmen PYD/YPG’ye silah ve malzeme yardımı yapma tutumundan vazgeçecek mi bilinmemekte… Öteden beri ülkelerimiz arasında yaşanan gerginliğin rahip Brunson’un serbest  bırakılması nedeniyle yumuşamaya başladığından söz ediliyor ise de, bu yumuşamanın arzu edilen beklentimizin gerçekleşmesini sağlayacağı, söylenemez şimdiden…

Türkiye-Rusya ve İran’ın Suriye konusuna çözüm üretmek gayesiyle başlattıkları birlikteliğin de, ABD’yi Rusya’dan S-400 füzeleri almamızda olduğu gibi rahatsız ettiğini bilmek için kehanet sahibi olmaya gerek yok ve bu nedenle ABD ile yeni gerginlikler yaşama olasılığı vardır yine de… Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov; “Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik ana tehdit, ülkenin doğusundaki bölgelerden, ABD’nin doğrudan denetimi altında bağımsız özerk yapıların fiilen kurulmakta olduğu Fırat’ın doğusundan gelmektedir…” ifadesi, ülkemizin görüşü ile örtüşüyor ve ABD, bundan böyle de burada bulundukları belirtilen PYD/YPG’ye silah yardımını sürdürürse o zaman ne olacak diye düşünülüyordur herhalde?

Komşu ülkede yaşanan olaylardan en çok ülkemizin zarar gördüğünü dile getiren hemşerilerim; “ABD Suriye’den çekilmeyecek ve ilerde bölgedeki çıkarları nedeniyle Rusya ile işbirliği yaparsa buna şaşılmamalıdır…” derlerken, dış politika konusunda çok dikkatli olmak gerektiğinin de altını çiziyorlar ayrıca…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER