“GÜVEN DUYMAYACAĞIZ!”

Peşpeşe gelen zamlar yüzünden satın alma gücünü büyük ölçüde yitiren vatandaşlarımızın kulağı, kahraman silahlı kuvvetlerimizin başlattığı ve Türkiye’ye gelen ABD heyeti ile yapılan görüşmeler sonunda 120 saat ara verilen Barış Pınarı Harekatı’nın bundan sonraki seyrine ışık tutacak olan Cumhurbaşkanı  Erdoğan ve Rus lider Putin’in yapacakları görüşmede…

“Arap Baharı”nın yaşandığı diğer ülkelerde olduğu gibi Suriye’de de binlerce insan yaşamını yitirdi ve milyonlarcası başka ülkelere sığınırken, toprak bütünlüğünü öngören bir siyasi çözümü ne zaman kucaklayacağı bilinmiyor halen…  Bizler de Türkiye olarak mevcut Esad yönetiminin devrilmesini hedefleyen ABD ile birlikte hareket ettik ve günümüze dek karşı karşıya kalınan gelişmelerin muhasebesi yapıldığında; komşu ülkedeki iç savaştan en çok zarar gören ülke durumunda olduğumuz gerçeğine hükmedilmektedir kamu oyumuzda…

Ortadoğu’da çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen ABD, Suriye’deki hedefleri için  kendisiyle birlik olmamıza rağmen bu ülkenin kuzeyinde ülkemizin bekasına tehdit oluşturacak bir terör koridorunun inşasına destek verdi ve daha doğrusu böyle bir koridorun kendi menfaatine olacağı görüşü içinde DEAŞ dışındaki terör gruplarına silah ve malzeme yardımında bulundu dile getirdiğimiz sayısız tepkiye rağmen… Söz konusu terör koridorunu engellemek için ABD ile “Güvenli Bölge”ye vücut buldurma hedefimizin kösteklenmek istendiği, bu ülkenin güttüğü oyalama taktiği ile net şekilde gün ışığına kavuşunca tek başımıza Barış Pınarı Harekatı’nı başlattık ve aynı ülkenin devreye girmesiyle ara verilmiş oldu harekata…

Günümüze ulaşan Suriye’deki gelişmeleri kamu oyumuz biliyor ve aktarmak istemiyorum bu nedenle… ABD’nin ülkemiz bekası için tehdit oluşturacak bir terör koridoruna bilinçli şekilde destek verdiği gerçeğini ilgililerimizi de görüyor ve birlikte “Güvenli Bölge” ye vücut buldurma çalışmasına başlandığı sıralarda bile terör örgütlerine silah yardımını devam ettirdiği, bir oyalama taktiği uyguladığına da vurgu yapıyorlardı anımsanırsa…

Terör örgütlerinin silah ve mühimmatlarını geri bırakarak çekilmelerine yönelik tanınan 120 saatlik mühlet bu akşam dolacak ve yarın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Rus lider Putin ile yapacağı Suriye konulu görüşme çok büyük önem taşımaktadır elbet… Çünkü, ABD gibi çıkarlarını ön planda tutan ve Esad’ın hamisi olan Rusya’nın tutumu, kuvvetle muhtemel belirleyici olacak bundan sonraki olası gelişmeler için…

İtildikleri refahsızlığa tepki gösteren vatandaşlarımız, ABD ile varılan uzlaşmaya yönelik sürdürdükleri değerlendirmelerinde; “Bugün ABD’ye tanınan süre son buluyor. Uzun yıllardan beri müttefik ve stratejik ortak diye ifade edilen ABD, bu söylemlerle çelişen tutumlar sergileyerek ülkemize hep zarar vermiştir ve 15 Temmuz 2016’da ülkemizi alçak bir kalkışma ile ele geçirmeye çalışan haini de barındırmaya devam etme yanı sıra, bekamıza tehdit teşkil edecek terör gruplarına silah ve mühimmat yardımında bulunmayı sürdürmüştür. Tüm bu olumsuzluklar yanı sıra ülkemize küstahça tehditlerde bulunduktan sonra kararlılığımız üzerine Barış Pınarı Harekatı’nı durdurmak için devreye girmiş ve bu sözünde durup-durmadığı 120 saatlik sürenin dolmasından sonra yapılacak açıklamalardan öğrenilecektir. İnşallah harekatın yeniden başlatılmasına gerek bırakılmadığına şahit oluruz… Bunu söylerken de belirtmek isteriz ki; ABD verilmiş olan sözleri yerine getirse de kendisine asla güven duymayacağız!.. Şu an halkımızın %90’ından fazlası ABD’ye güven duymuyor ve kendisine müttefik ve stratejik ortak diyenlere de tepkilidir…” diyorlar özetle…

Bakalım, nasıl açıklamalara tanık olacağız bu önemli günde?..