GÜVENİLİRLİK KONUSUNDA

Güvenmek; birinin, ya da birilerinin söylediklerine inanmak, itimat etmek anlamına gelir ki yaşamın çok önemli bir halkasıdır. Çünkü, güven duyulan kişilerin daha sonra güvenilmez bir tutum içine girmelerinden zarar görülebilir ve böyle bir zarar, kimi zaman telafisi imkansız boyutta gerçekleşebilir.

Medyamızdan bir örnek vereyim. Asli görevi; halkın gözü, dili ve kulağı olması gereken medyamız ne yazık ki bu özelliklerinden saptığı için güvenilirliğini yitirmiştir ve samimi dostlarım son zamanlarda bu gerçeği yüzüme karşı çok daha sık şekilde dile getiriyorlar. Toplumu ilgilendiren güvenin, başka alanlardaki güvenden daha önemli olduğunu söylemek içinse keramet sahibi olmak gerekmez. Birilerine şans tanımak anlamına da gelen güven sayesinde toplumları yönetme şansı bulanlar icraatlarıyla kendilerine itimat edenleri hüsrana uğratsalar, arzulanmayan olumsuzluklar yaşanacağından iyice düşünmeden itimat edenler, ağır bedel ödemek durumunda kalırlar.

Toplumumuzu ilgilendiren güven konusunda bir çift laf söylemek gerektiğine gelince; akan yıllar içinde  refah ve huzur vaat edenlerin bu beklentileri gerçekleştirememiş olduklarını üzüntü içinde vurgulamak isterim. Güvenin taşıdığı büyük öneme yönelik söylenmiş sayısız sözler vardır ve bunlardan en çok ilgimi çekeni; “En güvendiğimiz insanlar öğretiyor bize kimseye güvenmememiz gerektiğini” sözleriyle ifade edilenidir.

Kurtuluş Savaşından sonraki ilk dönemlerde yokluklara rağmen küçümsenmeyecek hizmetlere imza atanlar ve o dönemlerde tarım sektörü sayesinde ülkemizi dünyanın kendi kendine yeterli 7 ülkesinden biri konumuna taşıyanlara kimsenin bir sözü olamaz. Ne var ki, daha sonraki dönemlerde halkımız sayesinde yüce makamlara ulaşanlar, kendilerine duyulan itimada mazhar olabilecek bir icraat sergileyebilmiş değillerdir. Şayet sergilemiş olsaydılar, çoktan kalkınmış ülkeler safında yerimizi almış olacaktık. Kimseler kusura bakmasın ama bugün ülkemizin karşı karşıya kaldığı olumsuzluklarda tüm iktidarların payı vardır ve halkımız içine düşürüldüğü sıkıntılar nedeniyle itimat konusunda artık kendini sorgulamaya başlamışlardır.