İstiklal Savaşımızın büyük bir zaferle sonuçlanmasını müteakip kendi imkanları ile önemli hizmetlere kavuşturulan ülkemiz, daha sonra elverişsiz icraatlar yüzünden işaret edilen muasır medeniyet düzeyine ulaşma hedefini yakalamada geciktiği gibi değişik sorunlarla boğuşmak durumunda kaldı.
Atom bombasının hedefi olan Japonya ile İkinci Dünya Savaşının mağlubu olan Almanya yerle bir oldukları halde günümüzde dünya ekonomisinde söz sahibi ülkeler konumuna gelirken, ülkemizin onların gerisinde kalması üzücü olduğu kadar düşündürücüdür ve bunun nedenini sağlıklı şekilde tespit etmedikçe hedeflenen muasır medeniyet düzeyine ulaşma şansı bulmayacağız sanırım.
Kendi ayaklarımız üzerinde durmak suretiyle hizmet üretilen dönemde Liramız Dolar’dan bile değerliydi ve paramızdan 6 sıfır silinmesine rağmen liramız halen yabancı paralar karşısında kan kaybetmeye devam etmektedir. Yine kendi yağımızla kavrulduğumuz dönemde istihdama yönelik ekonomiye kazandırılan sayısız tesisler açılmıştı ve bu tesisler de siyasilerin arpalıkları haline dönüştürüldüğünden devletin sırtında kambur olmaya başlayınca aralarında altın yumurtlayan tavuklar hükmünde olan güzelim tesisler, yok pahasına elden çıkarıldılar.
Uzun yıllar devam ede gelen terör yüzünden çok sayıda canlar yitirilirken, ekonomimiz milyarlarca dolar zarar gördü. Halkımız, seçimler döneminde dile getirilen refaha hasrettir ve milyonlarca vatandaşımız insanca yaşam koşulunu kucaklamaktan uzaktır. Kendileri için insanca yaşam koşullarının mükemmelini hayata geçirenler, bundan mahrum edilenlerin yakınmalarına halen kulak tıkıyorlar.
Karşı karşıya bulunduğumuz sayısız olumsuzluklar vardır ve bu olumsuzluğu aşabilmek için, her şeyden önce kendimizi sorgulayarak, nerde hata yaptığımızı saptamalı ve önlemlerimizi ona göre almalıyız. İlgililerimiz bu beklentiyi gerçekleştirmek için gayret gösterdikleri taktirde her zorluğun üstesinden gelebiliriz. Yok, “Böyle gelmiş, böyle gider” sözüne itibar edilerek kendimizi sorgulamaya gerek görmemeye devam edersek, bundan böyle de sıkıntılarla boğuşmak mecburiyetinde kalacağız.
Bu düşünceler içinde, 2019 yılının her olumsuzluk nedeniyle kendimizi sorgulamaya başladığımız bir yıl olmasını temenni ediyor, bir kere daha değerli okur ve hemşerilerime sağlık ve refah dolu nice yıllar diliyorum.
YORUMLAR