Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dicle Elektirik Reklam

NEDEN MUSTAFA KEMAL

Yarın 14 Eylül. Yani

Yarın 14 Eylül. Yani Mustafa Kemal’in (ATATÜRK) 16. Kolordu Komutanı olarak Siirt’i şereflendirdikleri günün yıl dönümü.
Zamanı önemli kılan olaylar vardır. Kişiler olarak insanların, ailelerin, kabilelerin, bölgelerin, ilçelerin, illerin, milletlerin, dinlerin önemli günleri vardır. Kendilerine göre zamanı önemli kılar. Bazı zaman dilimleri, yaşanan olaylar dolayısıyla şeref kazanır ve ön plâna çıkarlar. (El mekân-u bil mekin) deyimini unutmayalım. Bu Arapça deyimin anlamı (Mekan, o mekanda ikamet edenin şerefiyle şeref bulur) anlamına gelmektedir.
İnsanlar için doğum günleri, evlenme günleri, ölüm günleri veya yaşadıkları zaman dilimi içinde başarılar kaydettikleri günler, terfiler, tayinler önemli günlerdir. Dinimizde Kurban Bayramı, Ramazan bayramı, hicret olayının yaşandığı zaman dilimi gibi önemli günler, haftalar ve aylar bulunmaktadır.
Osmanlı tarihi açısından İstanbul’un fethi gibi fetih olayları, Türkiye Cumhuriyeti için kurtuluş savaşları, cumhuriyetin ilanı önemli günler arasındadır. İşgal edilmiş illerin düşmanlardan kurtuluş günleri de önemlidir. Bu açıdan, birçok illerimizde kurtuluş günleri etkinlikleri düzenlenerek, kutlamalar yapılması adetten olmuştur.
Allah’a binlerce şükür, Siirt Şehri düşman istilasına uğramamıştır. Bunun için bir (KURTLUŞ GÜNÜ) yoktur. Ancak, Şehrimizin tarihinde yaşanan önemli günler olmuştur. Bu günlerin hatırlanması açısından kutlanması ve tebcil edilmeleri gerekir.
İşte, Siirt’e özel kutlanacak günlerden biri de 14 Eylül günüdür. Çünkü 14 Eylül, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN Siirt’i teşrif ettiği gündür. Gerçi, ATATÜRK’ÜN Siirt’e teşrif ettiği tarih 14 Eylül 1916’dır. O tarihlerde Mustafa Kemal Paşa olarak ünlenmiş bir Osmanlı Paşası olarak ve 16’ncı kolordu komutanı sıfatıyla Siirt’e gelmişti. İşte, (16. Kolordu komutanı Mustafa Kemal Paşa) olarak Şehrimizi teşrif eden ATATÜRK’ÜN Siirt’e yaptığı bu ilk ziyaret (ATATÜRK, ‘Mustafa Kemal Paşa’ olarak Siirt’e 3 defa gelmiştir) önemli bir gün olduğu için (Siirt’in Şeref Günü) olarak kutlanmaktadır.
Bugün için ATATÜRK’LE ilgili ne yazayım derken, aklıma bir slogan takıldı. Son zamanlarda sık-sık kullanılan bir slogan. “MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ!”
Bu sloganı düşündüm ve kendime göre yorumladım. ATATÜRK’ÜN ebediyete intikalinin üzerinden tam 79 yıl geçmiş. Oysa bu milletin asil gençleri hala kendilerini (MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİ) olarak görüyorlar. Peki, onlara şevkle ve yürekten bu sloganı söyleten nedir. Neden “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!” diye slogan atıyorlar. Gençler kendilerini hiçbir zaman için ATATÜRK’TEN sonra Cumhurbaşkanlığı yapan ne İnönü’nün, ne Bayar’ın, ne Gürsel’in, ne Sunay’ın, ne Korutürk’ün, ne Evren’in ne Özal’ın, ne Demirel’in, ne Sezer’in ve ne de Abdullah Gül’ün askerleri olarak görmediler.
Demek oluyor ki, bu Milletin gönlünde yatan bir tek BAŞKOMUTAN VARDIR. O DA, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’TÜR. Siirt’e teşrifinin yıldönümünde RUHUN ŞADOLSUN PAŞAM!
BOŞUNA “ATATÜRK” DEMEMİŞLER
İlkokul mezunu olmayanların bile devlet memuru oldukları veya yine devletin resmi kadrolarında işçi olarak çalıştırıldıkları dönemlerde işe girmiş, lâkabı ETTOH olan bir hemşerimiz varmış. Bilahare, bir yasa çıkarılarak ilkokul mezunu olmayanların işlerine son verileceği açıklanınca ve ilkokul mezunu olmayanlara da, hariçten diploma almak için bir süre tanınınca, ilkokul mezunu olmayan genç, yaşlı binlerce işçi ve memur, hariçten ilkokul sınavlarına girmek için müracaat etmeğe ve sınavlara katılmağa başlamışlar.
Tabii, bu sınavlara girişlerin alelusul olduğu, bu durumdaki bütün memurların, işçilerin en azından bir ilkokul diploması sahibi yapılmalarının amaçlandığı ve bu konuda okullara da talimat verildiği belirtiliyor.
Sıtma savaş teşkilâtında işçi olarak çalışan ETTOH adlı bu hemşerimiz de, mecburi olarak ilkokul sınavlarına girmiş. Sınav komisyonu, şakacı olduklarını bildikleri hemşerimize takılarak ve halk arasında meşhur lâkabıyla hitap ederek, duvarda bulunan “ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ”Nİ göstermişler, yarı şaka, yarı ciddi:
-Bak, ETTOH! “ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ”Nİ okuyabilirsen, sana diplomanı vereceğiz. Yoksa, işin yaş! demişler.
ETTOH, kendisine gösterilen duvardaki hitabeye bakmış, bakmış, okuyor gibi yapmış ve bunu yaparken, başını da sallayarak:
-Kurban olayım, ne güzel söylemiş. Boşuna “ATATÜRK” DEMEMİŞLER!
Verdiği bu zekice cevap karşısında komisyon üyeleri kahkahalarla gülmüşler ve haliyle diplomayı da vermişler…