SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ BİZDE DÜĞÜMLENİYOR

Oturup kalktığımız her yerde vatandaşlarımız haklı olarak ilimizin birebir karşı karşıya kaldığı sorunları dile getiriyor. Kimi,  hepsini tek sıralıyor, kimisi de en fazla kendisini ilgilendiren, üzülmesine yol açan soruna odaklanıyor.  Bu sorunları dile getiren vatandaşlar, çoğu zaman  yetkililerle birlikte biz basın mensuplarını  da suçluyorlar ve bizim bu sorunları yeterince dile getirmediğimizden  dem vuruyorlar.

Belki bazı sorunların dile getirilmesinde vatandaşlar haklı olabilir.  Gözden kaçmış ya da yeteri kadar geniş bir şekilde ele alınmamış sorunlar bulunabilir.  Ama inanın belli başlı sorunları dile getirmekten hiçbir zaman kaçınılmıyor.  Siirt Gazetesi ve Haber 56 Gazetesi ile Kanal 56 Televizyonu olarak havalimanı sorunu, karayollarındaki çarpıklıklar başta olmak üzere ulaşım alanında bugüne kadar yüzlerce haber yaptık, makale yazdık. Bunları bir kitapta toplasak büyük hacimli bir kitap olur.  İşsizlik konusunda  ve bunun yol açtığı göç konusunda yüzlerce haber yaptık. Bizim birbirimize sahip çıkmamız ve özellikle başta kamu kurumları olmak üzere hepimizin il dışından mal ile hizmet alımı yapmamamız konusunu onlarca defa dile getirdik, her kesime çağrılarda bulunduk ve bunların tamamı arşivlerde duruyor. Merak eden inceleyebilir.

Biz bunları dile getirmekten usandık. Zaman-zaman ikinci derecedeki sorunlara el atalım, onları dile getirelim diyoruz. Bari belki bunlara el atılır ve düzeltilir diye düşünüyoruz. Ama nafile… Sorunlarımız bu kadar ele alınmasına rağmen istenilen hızda çözülmüyor. Bunda basın ve yetkililerin yanı sıra bu toplumu oluşturan hepimizin bir payı yok mu? İşadamından, temizlik işçisine, öğretmeninden öğrencisine  kadar hepimiz, bu memlekete karşı görevlerimizi yerine getiriyor muyuz? Bunu arada bir kendi kendimize sormamız ve gereğini yerine getirmemiz gerekiyor. Başkasının yaptığı hatayı görüp, kendi hatamızı görmemezlik yapmayalım. İşin özü Arapçadaki deyimimiz olan “İ tış  kırmet le fi fahor refiku, u mov tış kırmıt le fi fisadro.” Yani arkadaşının sırtında bulunan kamburu görüyor, kendi göğsündeki kamburu görmüyor” anlayışını süratle terk etmemiz gerekiyor.

Bunu yaptığımız takdirde inanın sorunlar  bir-bir çözülür. Hem de çok kısa bir sürede. Çünkü hepimiz biliyoruz ki, Siirt’in çözülemeyecek  hiç bir sorunu yoktur. Yeter ki hepimiz sorunların çözümünü başka kesimlerden beklemeden, elimizi taşın altına koyalım. Ben bu sorunların çözümü konusunda ne yapabilirimin arayışı içerisinde olalım.