Türkiye’mizde Siyasi Partiler ve Seçim yasalarında yapılması gereken değişiklikleri, demokrasinin “vazgeçilmezleri” diye ifade edilenler, umursamamayı sürdürmekteler ve “Daha çok demokrasi” beklentisi de lafta kalıyor bu yüzden… Hür iradenin sahipleri, siyasi partilerin genel başkanları ve etraflarındaki bir avuç partilinin inisiyatifleri doğrultusunda hazırlanmakta olan aday listelerinden birine oy vermek mecburiyetinde bırakıldıkları için, yüce makamlara taşıdıkları zevat, millet ve memleket menfaatlerini her şeyin üstünde tutmayaraktan koltuklarını korumaya yönelik gayretleri önemsiyorlar maalesef…
Bu görüşüme fırsat buldukça bazı yazılarımda vurgulamaya çalıştığım örneği bir kez daha aktarmak isterim değerli okur ve yurttaşlarımıza… Süper ligde koşturan bir futbol takımımızın şemsiyesi altında bulunan kulüplerin başkanlarını 15-20 bin insan seçerken, ülkemiz yönetimine talip bir siyasi partinin genel başkanını 1200-1500 delege seçmekte… Liderlerin uzun zaman koltuklarını koruyabilmelerinin nedeni, mevcut Siyasi Partiler Yasası’nın arzulanan değişikliklerle donatılmasını istememeleridir ve herhangi bir seçimde aday adaylığa soyunup adaylığa terfi etmek isteyenler, liderlerle etraflarındaki sözü geçerli partilileri devreye sokma noktasını önemserler haliyle…
Bir zamanlar aday adaylığa başvuranlar, yapılan ön seçimi almak için gayret ederlerdi ve o dönemlerde bile “Bir avuç delegenin iradesi” diye tepki gösterilirdi haklı olarak… Ön seçimde partiye kayıtlı tüm üyelerin oy kullanması gerektiği görüşünün savunulmasına rağmen “Az olsun bizim olsun” zihniyetiyle hareket edenler, bu zihniyetten vazgeçmiş değildir günümüze dek…
Her siyasi partinin amacı rakibine üstünlük sağlamak olsa da, parlamento çatısı altına giren ve hazine yardımı alan siyasi partilerin, seçime iştirak eden ve ekonomik güçten yoksun siyasi rakiplerinden çok daha avantajlı olduklarını görmeyen göz yoktur ve bu durum, önemli yarışta eşitsizliği simgelediği halde değiştirilmesi bağlamında gereğini yapmak da, hesaplarına gelmiyor parlamento çatısı altına girenlerin…
İki önemli seçimi geride bıraktıktan sonra 31 Mart tarihinde gerçekleştirilen yerel seçimlerde de, siyasi parti liderleri ve etraflarındaki bir avuç partili adaylarını belirlediler “Temayül yoklamaları” yanı sıra uygun gördükleri kendi yöntemlerince… Önemli sorunlarımızla beklentilere kısa zamanda çözüm üretilememesinde en önemli neden, halkımızın hür iradesini gölgeleyen Siyasi Partiler ve Seçim yasalarındaki düzenlemelerdir ama, gereken değişikliğin yapılacağı sözünü eden yok halen…
“Daha çok demokrasi” nutuklarına rağmen seçmenin hür iradesine gölge düşürecek mevzuatlara son verilmemesi, halkımız ve ülkemiz adına büyük bir talihsizliktir kesinlikle… Şüphesiz, seçmen vatandaşlarımızın verecekleri etkili mesajlarla aşılabilir bu önemli olumsuzluk… Sayelerinde yüce makamlara ulaşanlara gereken mesajlar verildiği taktirde “daha çok demokrasi” beklentisinde mesafe alınabileceği gibi, sorun ve beklentilere de daha kısa zamanda çözüm üretilebilecek aynı zamanda….
YORUMLAR