Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dicle Elektirik Reklam
Fatih ARITÜRK
Fatih ARITÜRK

SURİYELİ MÜLTECİLER!

Kendi dilencilerimiz yetmiyordu, bunlara bir de Suriyeli mültecileri ekledik. Çayhanelerde, parklarda, yollarda, cami önlerinde Suriyeli dilencilerle sık-sık  karşılaşmak artık kaçınılmaz bir durum oldu. Türkiye’ye iltica eden Suriyeli göçmenlerinin sayılarının 4 milyonu aştığı  ifade ediliyor.  Mültecileri kabul eden Türkiye, haliyle ihtiyaçlarını karşılamakyı da taahhüt etmiştir. Ancak, yine de bazı mültecilerin kendilerine gösterilen kamplar dışına çıktıkları ve Türkiye’nin dört bir yanına dağıldıkları anlaşılıyor. Bazı yerleşim ünitelerinde, Suriyeli göçmenlerin sayıları, o yörenin sakinlerinin sayılarını bile aşmıştır.

Camii avlularında dilenen ve Suriyeli oldukları her hallerinden belli olan özellikle çok sayıda genç kızların, kadınların ve çocukların varlıkları dikkatleri çekmektedir. Olanların bu durumlarını görünce elbette üzülüyoruz. Ancak, Suriye’nin bugünkü duruma gelmesine yol açanları da lanetlemekten kendimizi alamıyoruz.

Bu insanlar çok değil, 5-6 yıl öncesine kadar kendi ülkelerinde, şehirlerinde, köylerinde rahat ve huzur içinde yaşamaktayken, ABD’nin, İsrail’in ve AB ülkelerinin oyunlarıyla çıkarılan iç çatışmalar sonucu bu hallere düşürüldüler. İtiraf etmek zorundayız ki, Suriye’nin bugünkü durumunda Türkiye olarak bizim de çorbada tuzumuz var! Gerçekten, ibret alınması gereken bir durum.

Ancak, dikkatlerden kaçmayan konu şu. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu göçmenlere sahip çıkıldığı ve Türkiye’deki fakirlerden çok daha yardım gördükleri söylenen Suriyeli mülteciler, dilenmekteyse, bu işin içinde bir iş var, demektir. Ya Türkiye’de gereken yardımları tam manasıyla alamamaktadırlar, ya da, durumlarını istismar ederek, halkın merhamet duygularını galeyana getirip, parsa toplamak peşindedirler.

Dikkatlerden kaçmaması gereken bir husus da şudur. Acaba mülteciler için kamplarda ikamet etmek mecburiyeti yok mu. Eğer, böyle bir mecburiyet varsa, nasıl oluyor da, Türkiye’nin dört bir yanına dağılabiliyorlar. Evet, Suriyeli mültecilere acıyoruz amma, istismar kapılarının da kapatılması gerektiğine inanıyoruz.

Hele, Suriyeli mülteciler için (MUHACİRİN) deyiminin kullanılmasına tam manasıyla karşıyız. Savunmaları gerekirken, ülkelerini terk ederek kaçan ve bir yerde ASKER FİRARİSİ olan Suriyeli mültecilere MUHACİRİN demek, öncelikle gerçek MUHACİRİNLERİN RUHLARINI ÜZMEKTEDİR. Onlar kim, muhacirin olmak kim!

Evet, Suriyeli mültecilerin durumlarına her ne kadar üzülüyor olsak bile, Suriye’nin düştüğü durumda onların da katkılarının olduğu inancındayız. Tabii, Türkiye olarak dış politikadaki hatalarımızın da işin tuzu, biberi olduğunu unutmayalım…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER