Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dicle Elektirik Reklam
Fatih ARITÜRK
Fatih ARITÜRK

YETER Kİ İŞ YAPSIN!!!

Zihniyete bakın, bizim bazı saf vatandaşlarımız rüşvetlere, hırsızlıklara, vurgunlara, talanlara mazeret uyduruyorlar. Nasıl mı: “İŞ YAPSIN DA ÇALARSA, ÇALSIN!” diyerek! İş yapmak, zaten görevleridir. İş yapsınlar diye maaş alıyorlar, resmi araba saltanatı, lojman sefası sürüyorlar. Çalmak da neyin nesi!

Efendim, geçmişte de çalıyorlarmış amma, hiç iş yapmıyorlarmış! Bunlar ise en azından iş yapıyorlarmış! Komisyon alır gibi giderlere fazladan ve kılıfına uydurularak yüzde 10, yüzde 20 oranında çalıntı eklense ne olacakmış!

Bir ara, yaygın medyaya ait bir gazetede okudum. İzmir Belediyesi yaptığı metronun kilometresini 57 bin dolara, Ankara Belediyesi 90 bin dolara, İstanbul Belediyesi ise 140 bin dolara mal ediyormuş! İş aynı iş! Bu nasıl bir yükseliş!

Yine bir ara Siirt eski Belediye Başkanlarından Selim Sadak da açıklamış ve demişti ki, “Bizden önceki Belediye yönetimi Şehir içi parke döşeme işinin metre karesini 45 TL’ye mal ediyordu, Bizim zamanımızda bu iş 15 TL’ye mal oluyor.”

Hani yüzde 10, yüzde 20’lik fiyat farkına “EYVALLAH!” diyeceğiz amma, yukarıda verilen rakamlarda 3 katına varan fark var! Buna da mı “EYVALLAH!” diyelim, yani!

Hele belediyelerin paraları, sözün tam anlamıyla BEYTÜLMALDİR. Bu paralarda binlerce fakirin, yoksulun, dulun, öksüzün hakkı vardır. Bunun için, çar-çur edilmeleri diğer kamu kurum ve kuruluşlarına göre manen çok daha tehlikelidir. Bundan olacak ki, Belediyelerin paralarını çarçur edenler iflah etmiyor.

Bir de 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olaylarına hala ilginç bir savunma yapılıyor. (Bunlar kutulardaki, çikolata tepsilerindeki paraları, 700 bin liralık saatleri beytülmalden almadılar ki! Rıza Sarraf adlı İranlı kendilerine hediye olarak verdi!) Ne güzel bir müdafaa değil mi!!!

Hediyeleşmek sünnettir amma bazı kişilerin almaları haramdır. Bunu buyuran bizzat Peygamber Efendimiz Hazret-i MUHAMMED’TİR. (O’na al ve ashabına salat ve selam olsun). Hadis-i Şeriflerden anlıyoruz ki, bu istisna durumlar kişilerin şahıslarından veya verilen hediyenin çeşidinden değil bulundukları konumlarından kaynaklanmaktadır.  Mesela Hâkimlerin hediye kabul etmeleri caiz değildir!  Çünkü “İnsan nefsi, kendine iyilik yapanı sevme fıtratı üzere yaratılmıştır.” Öyle ise, hediye verenin kalbinde, hediye edene karşı sevgi hâsıl olduğundan, kim kendisine ihsanda, hediyede bulunursa, onun hakkında söylenen kötülükleri işitmeme, onun kusurlarını görmeme meylindedir.”

Peygamber Efendimiz hediyede, gözü kör, kulağı sağır, kalbi bende kılan gücü gördüğü için adalete, dürüst icraata mani olacak hediyeyi yasaklamıştır. Rüşvet niyetiyle verilen hediyeyi kabul etmek caiz değildir. Bir maksada bağlı olarak getirilen hediyeler, işin durumuna göre rüşvet kısmına girebilir. Emîrin hediye alması haramdır. Kadı’nın rüşvet alması küfürdür.

Vazife vesilesiyle alınan hediye rüşvettir. Rüşvet; bazı âlimlerce “bir hakkın iptali veya hakkı olmayan bir şeyin elde edilmesi için verilen şey” olarak; diğer bazılarınca da “mevki sahibinden caiz olmayan bir şey için yardım satın almak maksadıyla verilen mal”, “karşılık verilmeksizin alınan ve alanın da ayıplamasına sebep olan şey” vs. olarak tarif edilmektedir.”

“Ümeraya hediyeler hırsızlıktır. İmama hediye devlet malını yağmalamadır.”

Bu açılardan memurun hediye alması, verilmesi rüşvet sayılmıştır, haram ilan edilmiştir.

Peygamber Efendimizin toplamak üzere gönderdiği memurlardan, dönüşte:

“Şu zekât malı, şu da bana verilen hediye.” diyen olmuştur.

Peygamber Efendimiz, memurun aldıklarını hediye sayılmayıp rüşvet olacakları anlamada muteber bir ölçü koyar:

“Sen annenin evinde otursaydın bu sana verilir miydi? Şu halde, memuriyet vasfı olmadan evinde oturduğu halde verilmeyecek olan bir şey memura verildi mi bu rüşvettir.”

“Nefsim yedi kudretinde olan Allah’a (cc) yemin ederim ki: Böyle devlet hesabına vergi topladığı zaman kendisine hediye ismi altında gayri meşru menfaat temin eden kimse yarın kıyamet gününde o mal sırtında ortaya çıkacak ve bunun hesabını verecektir. Hediye ismi altındaki bu mal deve ise deve sesi çıkararak, sığır ise, sığır gibi böğürerek, koyun ise koyun sesi çıkararak o hayvan sırtında mahşer halkına bunun hesabını verecektir.”

Görüldüğü gibi “İş yapsın da, çalarsa çalsın!” düşüncesi ve beytülmalden (devlet hazinesi) olmazsa bile görev sebebiyle alınan hediyeler de haram hükmündedir. Dinimizde hırsızlığın bedeli, hırsızın elinin kesilmesidir!

Ama suç bizde! İş başına bile – bile çalanları getirirsek olacağı budur.

Bu düşünceler içinde iş yapıp da çalmayanları yürekten tebrik ediyorum.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER