17 milyon çalışanı ilgilendiren Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun ilk toplantı tarihi belli oldu. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2025’te uygulanacak asgari ücretin belirlenmesi kapsamında ilk toplantısını 10 Aralık Salı günü yapacak.
Komisyon, formalite toplantılarını başlatacakken bazı cenahlardan da (asgari ücretin ne kadar olması gerektiği) konusunda rakamlar ve formüller öne sürülmektedir. Bilindiği gibi 15 kişilik komisyonda üç ekip vardır. Bunların 5’i devletin bürokratları. 5’i işveren ve 5’i de işçi sendikalarının temsilcilerinden oluşmaktadır.
Geçmiş yıllardaki pazarlıklardan biliyoruz ki sonuç itibarıyla çoğunluğu elinde bulunduran devlet ve işveren sendikalarının temsilcilerinin önerdiği rakamda karar kılınacaktır. Zaten, işçileri temsilen masaya oturan sözde işçi sendikası Türk-İş de hükümete yakınlığı ile bilinen SARI SENDİKA hükmündedir. Yani, Devletin ve işverenin kafasında hangi rakam varsa belirlenecek ASGARİ ÜCRET de o olacaktır. Sözün özü, asgari ücret komisyonu kandırmacadan ibarettir!
TÜİK’in enflasyon verileri esas alınarak sözde gerçekleşen enflasyon farkı göz önüne alınırsa asgari ücret zammı yüzde 40 seviyelerinde gerçekleşmiş olacak. Bu da asgari ücretin 2025 yılında 23 bin 802 lira olma ihtimalini güçlendirmekte.
Asgari ücret konusunda muhtelif sendikaların ve siyaset erbabının tekliflerine bakıyoruz. Aralarında uçurumlar var. İşçiler adına masaya oturacak olan Türk-İşin hedefinde yüzde 45 oranında artış talebi var. DİSK adına yapılan açıklamada ise 4 kişilik bir ailenin geçinebilmesi için asgari 40 bin TL gelirinin olmasını savunmakta. talep edilmekte. İşveren temsilcilerinin asgari ücret teklifleri yüzde 25’lık artışla sınırlı. Yani 21 bin 252 TL olması öngörülmekte.
Asgari ücret tespitinde esas olan hangi işte çalışırsa çalışsın 4 kişilik bir ailenin geçimini rahat sağlayacak bir ücretin belirlenmesidir. Günümüzde tüm sendikaların toplu iş sözleşmesine ister devletle ister özel sektörle oturduğu zaman telaffuz edilen rakam hep açlık sınırıyla gündeme getirilmekte. Açlık sınırı şu an 20 bin 502 TL. yoksulluk sınırı ise 66 bin TL’nin üzerinde.
Milli gelirin sağlam temellere oturması icap eder. Bu da üretimin artmasıyla mümkündür. Sadece hizmet sektöründeki artış ülkeyi zenginleştirmez. Hakiki manada güçlendirmez. Güçlü bir ülke haline getirmez. Üretim üretim üretim. Tarımda da sanayide de teknolojide de üretim. Bu bir numaralı mesele. Milli gelir üretime dayalı olarak artmalı.
Evet, asgari ücret konusunda öne sürülen rakamlar çok farklı. Asgari ücret zammını düşük düzeyde tutmak isteyenlerin bir iddiaları da, yüksek düzeyde bir artışın, işsizliğe yol açacağı ve enflasyonu tırmandıracağı şeklindedir.
Ancak, kim ne kadar isterse istesin, kim ne derse desin, devletin ve işverenin kafasında olan rakamın üzerinde bir artış yapılacağına inanmıyoruz!
Göreceksiniz, 2025 yılı için asgari ücret 23 bin TL’nin biraz altında veya üstünde olacaktır. Tabii, son rakamı belirleyecek olan Büyük Reistir.