AKP’nin Aydın 8’inci Olağan İl Kongresi’nde yeniden başkanlığa seçilen Mehmet Erdem: “Ekonomide zorluklar yaşanıyor. Türkiye en zor dönemi geride bıraktı. 2024- 2025 önümüzdeki günlerde bu 6’ıncı, 7’nci, 8’inci aydan itibaren enflasyondaki sıkıntılar, enflasyonun ve faizlerin düşmesinin devam etmesiyle, ekonomik sıkıntıları geride bırakacağız. Bu yılı Cumhurbaşkanı ‘aile yılı’ ilan etmişti. Ben de ‘SABIR YILI’ ilan ediyorum. Emeklilere özellikle söylüyorum, biraz sabredin. Bu yılı bir geçiştirelim, 2026’da daha güzel olacak. Bir iki diş daha kemerleri gevşeteceğiz.”
Buyurmuş, AKP Aydın il başkanının 2025 yılını (SABIR YILI) ilan etmesi bize Nasrettin Hocamıza maledilen iki anekdotu anımsattı. Okuyucularımızla paylaşalım istedik:
BİRİNCİ ANEKDOT
Bir kıtlık yılını takip eden çok şiddetli kış mevsiminde Nasrettin Hoca, eşeğine verdiği arpadan, samandan kısmağa başlamış, derken bir gün ağıra gidince bir de ne görsün, zavallı hayvan açlığa dayanamayarak nalları dikmemiş mi. Hoca büyük bir üzüntü içinde can çekişmekte olan eşeğinin başını okşayarak söylenmeğe başlamış:
-Ölme eşeğim ölme. Bahar gelecek. Toprak yeşerecek. Her yer çayır çimen olacak. Goncalar bitecek. Seni çayır çimene salacağım. Bol bol yiyecek, besleneceksin!!!
İKİNCİ ANEKDOT
İnsanlık hali bu ya! Nasrettin Hoca da yıllardan bir yıl ekonomik yönden büyük sıkıntılara düşmüş, komşularından, tanıdıklarından borç-harç alarak geçimini sürdürmek zorunda kalmış. Ancak, aldığı borçlarını da bir türlü ödeyemiyormuş.
Nasrettin Hoca’nın alacaklarından biri arsızlık edip ikide bir Hoca’nın evine giderek kapısını çalıyor ve borcunu
ödemesini istiyormuş. Zavallı Hoca, olsa zaten alacaklısının istemesine gerek kalmadan gidip kendiliğinden ödeyecek. Bir gün yine arsız alacaklı, Hoca’nın kapısını çalmış. Hoca’ya öfkeli bir ses tonuyla:
-Hoca, artık alacağımı ver. İkide bir kapına gelmekten usandım! deyince, Hoca, daha önceden kafasında tasarladığı cevabı vermiş:
-Hiç merak etme, paranı yakında ödeyeceğim!
Arsız alacaklı:
-Nasıl olacak? diye sorunca Hoca cevap vermiş:
-Evimizin yoluna çalı-çırpı koyacağım. Biliyorsun, köyün koyun sürüleri, bizim evin kapısının önünden geçer. Sürü geçerken, yünleri çalı-çırpılara takılacak. Ben de bu yünleri toplayıp eve getireceğim. Hanım da topladığım yünleri önce yıkayıp, iplik haline getirecek. Sonra da ipliklerden çoraplar, eldivenler işleyecek. Ben de çorapları, eldivenleri pazara götürüp satacağım. Sattığım eldivenlerin, çorapların paralarını biriktirip, sana olan borcumu ödeyeceğim
Aldığı bu cevap üzerine kahkahalarla gülmeğe başlayan alacaklısına Hoca söylenmiş:
-Gülersin köftehor, gülersin tabi. Hazır parayı gördüğün ya!!!
***
(Sabırdan Fıtık olmak) anlamında bir de atasözümüz var. 2025 yılını (SABIR YILI) ilan eren aklı evvele anımsatalım. Milletin hali bu anekdotlarda anlatılandan pek farklı değil.
TAŞLAMA
BAYRAM İKRAMİYESİ
ABESLE İŞTİGALDİR
EMEKLİ KÜME DÜŞMÜŞ
GERİSİ KIYL-U KALDİR
(BABIR-SABIR) DİYORLAR
SABIRDAN FITIK OLDUK
DAYANACAK GÜÇ MÜ VAR
BU ZULÜM YETER ARTIK
ONDÖRT BİN LİRA MAAŞ
GEÇİN GEÇİNEBİLSEN
EY EMEKLİ KARDEŞİM
SEN KENDİNE ETTİN SEN
MÜSLÜMAN DİYE KANDIN
GİZLİ HAÇI GÖRMEDİN
ÖMER’İ BEKLİYORDUN
RAMI OLDUN YEZİD’İN