22 yıl önce, AKP Genel Başkanı olduğu halde, hakkındaki mahkeme kararı nedeniyle 3 Kasım 2002 seçimlerine katılamamış bir Erdoğan vardı. Bilahare AKP ve CHP’nin anlaşması üzerine Siirt seçimi iptal ettirilerek, Erdoğan’ın yenileme seçime girmesine olanak yaratıldı.
9 Mart 2003’te Siirt ili milletvekili yenileme seçimine katılan Erdoğan, geçerli oyların yüzde 85’ini alarak ve arkasında iki partili adayı da sürükleyerek 22. Dönem Siirt Milletvekili seçildi.
3 Kasım 2002 seçimlerinde Milletvekili seçilen ve TBMM Genel kurulunda milletvekili yemini dahi yapmış olan Mervan Gül, M. Fadıl Akgündüz ve Op. Dr. Ekrem Bilek’in milletvekillikleri düşürülmüş, yerlerine Recep Tayyip Erdoğan, Öner Gülyeşil ve Öner Ergenç seçilmişlerdi.
Erdoğan, Siirt Milletvekili adayı olduğunda, büyük ümitlere, hatta hayallere kapılmıştık. Siirtliler olarak tarihimizde bir Başbakan seçeceğimizin bilinciyle hareket ettik. İlimizin makus talinin yenileceğine inanarak sandık başına koştuk. Bir Başbakan seçecek olmanın sevinç ve gururuyla oylarımızı kullandık.
22 yıl önce Siirt geri kalmış koca bir köy durumundaydı. Bugün de aynı konumunu muhafaza ediyor. Yani, aynı mega köy! Erdoğan ise 22 yıldan beri önce Başbakan, şimdi de Başkan. Hem öyle bir Başkan ki bütün erkleri avucuna almış durumda.
Evet, 22 yıl önce mağdur bir Erdoğan vardı. Şimdi, mağrur bir Erdoğan var. Osmanlı İmparatorluğunun geleneğinde Cuma selamlığına giderlerken Padişahların arkasından “Gururlanma Padişahım, senden büyük ALLAH var!” İkazında bulunan paralı münadiler olurdu. Biz de eski Milletvekilimiz olarak Sayın Erdoğan’a bu şekilde seslenirsek, acaba “Dedelerim” dediği Padişahlar gibi hoş görüyle karşılar mı!