23 Nisan günleri bilahare Gazi Mustafa Kemal (ATATÜRK) tarafından çocuklara Bayram olarak armağan edilmiş Dünyadaki ilk ve tek ÇOCUK BAYRAMIDIR. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurulmasından 104 YIL GEÇTİ ama işin gerçeği şu ki, bu ülkede demokrasi hala rayına oturmuş değildir. 23 Nisan 1920 günü kurulan MECLİSİN BİR BENZERİ dünyada yoktur. Bu Meclis, kefenlerini boyunlarına sararak görev yapan mebusların yer aldıkları meclistir. İlk meclisin üyelerinin ne mevki, ne makam, ne dünya ile ilgili bir hırsları yoktu. Tek gayeleri, Vatan topraklarını işgalden kurtarmaktı. Aralarında, art niyetli tek kimse bulamazdınız. Bu Mecliste yer alanlar, her an tutuklanabilir, hatta idam bile edilebilirlerdi. Zaten, İstanbul’daki Ferit Paşa hükümetinin ŞEYHÜLİSLAMI idamları için FETVA bile vermişti. İşte, ilk Meclis öyle bir Meclisti. Yürekli insanlarla doluydu. Tek bir amaç etrafında toplanmışlardı.
İlk Meclis-i Mebusan, hiç kimsenin kimseye “EYVALLAH” demediği bir Meclisti. Birinci Mecliste ne lider sultası vardı, ne bir başka SULTA! O Mecliste, MUSTAFA KEMAL’E bile kafa tutan mebuslar vardı. Milletin gerçek iradesini temsil eden böyle bir Meclis, ondan sonra hiç gelmedi. Gelmesine de imkân ve ihtimal yoktur!
Bu bakımdan, İLK MECLİSİ MEBUSANA, bu Millet çok şey borçludur. Türkiye Cumhuriyeti varsa, bu ilk Meclis sayesinde var olmuştur. ATATÜRK’ÜN, MECLİS-İ MEBUSANIN KURULUŞ YILDÖNÜMLERİNİ, BU MİLLETİN ÇOCUKLARI İÇİN BAYRAM OLARAK ARMAĞAN ETMESİ, ASLINDA ÇOK ANLAMLIDIR. Çünkü bugünün küçükleri, yarının büyükleri olacaklardır. Bu aziz Vatan, 1920 öncesi dönemlerde olduğu gibi bir tehlikeye düşerse, onu kurtarmak genç nesillerin ve bugünün küçüğü olan, yarının büyüklerinin görevleri olacaktır.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarken, unutmamamız gereken TARİHİ BİR GERÇEK VARDIR. Mustafa Kemal (ATATÜRK) MECLİS-İ MEBUSANI AÇARKEN SÖZLERİNE “BİMENNİHİL KERİM!” deyimiyle başlamıştı.
Bugün (Türkiye Büyük Millet Meclisi) olan adı ilk kurulduğunda MECLİS-İ MEBUSAN’DI. 1950’li yıllarda adı (Türkiye Büyük Millet Meclisi) olarak değiştirilmiştir.
Meclis-i Mebusan’ın 23 Nisan günü açılması da tesadüfi bir tarih değildir. Tam aksine gayet bilinçli bir seçimdir. Tabii, bunu 1920 yılına göre biliyor ve söylüyoruz.
1920 yılının 23 Nisan tarihi günlerden CUMA’YA denk gelmekteydi. Miladi takvime göre, Peygamber Efendimiz Hazret-i MUHAMMED’İN (O’na, al ve ashabına salat ve selâm olsun) dünyaya teşriflerinin haftası içinde bir gündü. Meclisin açılışı bilinçli bir şekilde ve bu günlerin bereketinden istifade etmek gayesiyle seçilmiş bir tarihti. Meclisin açılışından önce Hacı Bayram Camine gidilerek CUMA NAMAZI kılınmış, oradan dualarla ve tekbirlerle bugün Müze durumuna getirilmiş olan ilk Meclis binasına geçilmişti. Ankara’yı, Hacı Bayram Camiini ve ilk Meclis binasının yerini bilenler, o muhteşem inişi gözlerinde canlandırabilirler.
Önde Mustafa Kemal, arkasında mebuslar, SİLAH ARKADAŞLARI ve hürriyete susamış Ankaralılar. Tekbir ve tehlil sesleri arasında Hacı Bayram Camiinden sel gibi meclis binasına inmektedirler.
Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü dine karşı göstermek çabası içinde olan yobazlara sormak gerekir. Mustafa Kemal dine karşı olsaydı, neden meclisin açılışının Cuma gününe denk gelmesine önem gösterecekti. Neden Hacı Bayram Camiinde Cuma namazının kılınmasından sonra, tehlil ve tekbirlerle meclis binasına geçilecek ve neden konuşmasına (BİMENNİHİL KERİM) deyimiyle başlayacaktı.
Mustafa Kemal ATATÜRK, bazı yobazların iddialarının aksine samimi bir Müslüman’dı. İslam dinini bu yobazlar taifesinden çok daha iyi biliyordu.
Bundan 104 yıl önce bir Cuma günü Meclis-i Mebusanı küşat eden Mustafa Kemal’i (ATATÜRK) silah arkadaşlarını ve mecliste görev alan mebusları bir kere daha rahmet ve minnetle anarken, büyük milletimize ve özellikle kendilerine armağan edilmiş olan ÇOCUKLARIMIZA MUTLULUKLAR GETİRMESİ DİLEKLERİMİZLE BAYRAMIMIZI KUTLUYORUZ.