17 Aralık 2013 tarihi zihinlerde çağrışım yapıyor. Bundan 9 yıl önce yani 2013 yılının 17 Aralık günü sabahı yataklarından kalkanlar, radyolarını, televizyonlarını açtıklarında veya sosyal medyada (ne var, ne yok) diye bilgisayarlarına göz attıklarında büyük bir şaşkınlık geçirmişlerdi. Şaşkınlığın sebebi, İstanbul’da polis tarafından çok önemli adreslere yapılan operasyonlardı. Operasyonlar, genelde hükümetlerin talimatıyla yapılır amma, bu defa iş tersine dönmüştü. Operasyon yapılan adreslerin tümüne yakını, hükümete yakın isimlerdi. Aralarında bakan çocukları, AKP’li belediye başkanları, iktidara yakın iş adamları ve üst düzey bürokratlar bulunuyordu.
Türkiye tarihinde daha önce yaşanmamış bir tablo ortaya çıkmıştı. Hükümetin emrindeki kolluk kuvvetleri, ellerindeki istihbari bilgilere dayanarak gittikleri adreslerde aramalar yapıyor, bilgileri, belgeleri, delilleri topluyor ve gözaltı işlemleri gerçekleştiriyorlardı. Ayakkabı kutularına saklanan paralar, para kasaları, para sayma makineleri ve daha neler, neler vardı!!!
17 Aralık 2013 günü başlayan ve 25 Aralık 2013 gününe kadar devam eden sürecin vatandaşlar tarafından (YOLSUZLUK VE RÜŞVET OPERASYONLARI) olarak tanımlanmasına karşılık, hükümet kanadından sert tepkiler oldu. 17 Aralık öncesine kadar, polisleri (DESTANLAR YAZMAKLA!) övenler, onlara takdirnameler verenler, şimdi paralelci ve darbeci olduklarını, yapılanların hükümete karşı bir darbe operasyonu olduğunu söylüyorlardı.
Ama cevabı hala verilmemiş olan soru vardı. Ayakkabı kutularına paraları koyanlar, aranan adreslerdeki para sayma makineleri, para kasaları da paralelciler tarafından mı konulmuştu!
17-25 Aralık 2013’te yaşanan süreç, görevlerinden alınan polisler, savcılar, hakimler ve üst düzey bürokratlarla devam etti. HSYK, Danıştay, ve benzeri yargı organlarında yapı değişikliğine gidildi. 2014 yılının 14 Aralık günü ise internet fenomeni Fuat Avni’nin günler öncesi yayınladığı listedeki isimlerin tutuklanmalarıyla Türk Tarihine (KARA PAZAR) olarak kazındı. Paralel medya olarak nitelendirilen medya mensupları, senaristler yanında, yine üst düzey polis şefleri (bunlar arasında Siirt eski İl Müdürlerinden Mutlu Ekizoğlu da yer almaktaydı) göz altına alındılar. Avrupa Birliği, gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamada, (Türkiye’de yaşananların demokrasi açısından kabul edilemez) olduğuna vurgu yaptı. CHP, MHP ve HDP sözcüleri, Türkiye’de özgür basının susturulmak istendiğini bar-bar bağırdılar.
Bütün bu yaşananlar, dünya medyasında Türkiye’de demokrasinin varlığının tartışılmasına yol açtı. Bizimkiler ise (Avrupa Birliği umurumuzda değil. O kendi işine baksın) havasına girdiler. Oysa Avrupa Birliğinin işi zaten bu!
Evet, 17 Aralık günü 2013 yılında gerçekleştirilen RÜŞVET VE YOLSUZLUK OPERASYONLARININ YILDÖNÜMÜ.
Evet, 17 Aralık gerçekte, tahinimiz açısından bir yıldönümüdür. Aradan, koca 8 yıl geçti, hala muamma çözülmüş değil…
HALK, SEFALET İÇİNDEYKEN!
İktidardaki AKP hayat pahalılığını yok edebilseydi, anayasayı değiştirebilecek nitelikli çoğunluğu rahatlıkla yakalayabilirdi. Böylece, 2023 genel seçimleri sonrasında anayasayı değiştirir ve başkanlık sistemini de oturturdu. Ancak, halkın büyük çoğunluğunun yoksulluk ve açlık sınırında olduğu bir ülkede, 19 yıldan beri iktidarda olan bir siyasi parti, yoksulluğu ve işsizliği alaşağı edemediyse, kusura bakılmasın amma, millet böyle bir partiyi anayasayı değiştirecek sayıda nitelikli çoğunlukla iktidar yapacak kadar aptal değildir, herhalde!
Bilindiği gibi, nitelikli çoğunluk olmadan
Genel ve ya özel af.
Devamsızlık sonucu milletvekilliğinin düşürülmesi,
Bakanların yüce divana gönderilmesi,
Anayasanın değiştirilmesi,
Cumhurbaşkanın vatana ihanetten yargılanması,
Gensoru sonucunda güven oylaması ve
Meclis Başkanının seçimi,
Gerçekleştirilemez.
Nitelikli çoğunlukla olmasa bile, bu millet büyük ümitlerle AKP iktidarına, hiçbir iktidara nasip olmayacak süre ve sayıda iktidar olma fırsatı verdi. Ancak ve maalesef, AKP kendisine veriler uzun süreli bu iktidar nimetini halkın yararına değerlendiremedi.
Ne olurdu fakir vatandaşları açlık ve yoksulluk sınırından çıkarsalardı iş, aş ve en azından ev sahibi yapsalardı!
Ekonominin çarklarının dönmesi için üretim yapmak zorunludur. Ancak, 19 yıllık AKP iktidarı döneminde üretim düştü, verimlilik azaldı. Oysa üretimin artmasıyla işsizlik düşecek, tüketim artacak, memurlar, işçiler, emekliler maaşlarına yapılacak makul zamlarla ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabileceklerdi. İşi olmayanlara iş, aşı olmayanlara aş sağlanacaktı.
AKP üretmedi, üretimi düşürdü. Orta direği çatırdattı. Emekliyi, işçiyi, memuru önemsemedi, hep görmezden geldi. Kendisine bağlanan ümitleri tüketti.
Vatandaşlar olarak biz işsizler, emekliler, memurlar, işçiler de ilk genel seçimde, bu düzensiz düzeni değiştirmek için artık üzerimizdeki mezellet toprağını silkeleyelim. İşsizlikten, yoksulluktan kurtulmak için sandık başlarına kararlılıkla gidelim. Eğer birleşecek olursak, nitelikli çoğunluğun bize ait olduğunu göreceğiz. Böylece, hem ülkemizi, hem ekonomimizi, hem demokrasimizi güçlendireceğiz.
Ne diyelim, en geç 2023’te olması beklenen genel seçimler, inşallah bütün bu isteklerimiz doğrultusunda gerçekleşir…
2022 YILI SİİRT İÇİN YATIRIMLAR YILI OLACAK!!!
2021 yılının Fatiha’sını okuduk. 2022 yılının birinci ayını yarıladık. Henüz yatırımlarla ilgili ödenekler belli olmuş değil. Ama, deniliyor ki 2022 Siirt için, sözün tam anlamlıyla YATIRIMLAR YILI OLACAK! İster inanın, ister inanmayın, ama dikkatlice okuyun ve belleyin. Beni, söyleyenlerin tasdikçisiyim! AKP’lilerin iddialarına göre Eski Milletvekilimiz, Eski Başbakanımız, 12. Cumhurbaşkanımız ve Sevgili Eniştemiz Recep Tayyip Erdoğan bizzat emir vermiş: “Siirt beni hem milletvekili yaptı, hem de Başbakan olmam için yolumu açtı. Başbakanlık makamından sonra 12. Cumhurbaşkanı olarak adımı tarihe altın harflerle yazdırdım. 5 yıl süreyle Siirt Milletvekili oldum amma, o zaman ‘seçim yöresine torpil geçiyor’ demesinler diye, veremediğim hizmetleri vermek, artık, boynumun borcu olsun” diyerek ilgililere, yetkililere ve ve kabine üyelerine Siirt’le ilgili emirler, talimatlar yağdırmış.
İşte, eski Milletvekilimiz Sevgili Eniştemiz ve 12. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2015 yılında Siirt’te başlatılması konusunda ilgililerine ve yetkililerine emirler yağdırdığı yatırımlar:
*Siirt İl Merkezinde yeni ve modern bir hava alanının yapımına süratle başlanacak. Hava Alanı Kurtalan ilçesinde değil, Siirt il merkezine en yakın bir konumda gerçekleştirilecek.
*Devlet Demir Yollarının, 70 yıldan beri Kurtalan’da mıhlanıp duran hattı, Siirt ve Şırnak üzerinden Irak ve Suriye’ye bağlanacak. Bu hatta, hızlı tren işletilecek.
*Siirt-Kurtalan-Batman yolu, bölünmüş yol olarak, uluslalar arası standartlara uygun hale getirilecek.
*Siirt-Eruh-Şırnak yolu Habur ve Silopi üzerinden yine Irak ve Suriye’ye kadar duble yol olarak süratle tamamlanacak.
*Siirt-Pervari yolu Bahçesaray ve Çatak üzerinden uluslar arası standartla uygun yol haline getirilerek Siirt-Van yoluna işlerlik kazandırılacak.
*Siirt-Baykan-Bitlis yolu uluslar arası standartlara uygun hale getirilecek!
*Siirt merkez ilçe ve köylerinin şehir içi yolları dahil yapılacak. Bunun için İl Özel İdaresi ile belediyelere gereken miktarda araç gereç takviyesi yapılacak. Gerekli ödenek sağlanacak.
*Siirt Üniversitesinin, Dünya Üniversitesi olması konusu süratlendirilecek. 2022 yılında 5 yeni fakülte, 5 yüksek okul ve enstitünün temelleri atılacak. Bunların arasında Hukuk ve Siyasal Bilgiler fakülteleri de yer alacak!
*Siirt Merkez ilçe Belediyesi dahil, Siirt’teki bütün ilçe ve belde belediyelerinin varsa borçları bir kalemde silinecek, Çalışabilmeleri için gerekirse genel bütçeden takviye yapılacak.
*Siirt il merkezinde, Veyselkarani’de ve Tillo ile diğer yörelerdeki inanç turizminin canlandırılması için gerekli tüm yatırımlar ivedilikle başlatılacak.
Eski Milletvekilimiz, Başbakanımız Sevgili Eniştemiz ve 12. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a İlimize gerçekleştirilecek bu hizmetlerden dolayı binlerce teşekkürler!
TAŞLAMA
CİNNET GEÇİRİR OLDU
İNSANLAR YOKSULLUKTAN
KİMİN VEBALİ VARDIR
SÖYLEYİN OLANLARDAN
“KİMİ YER, KİMİ BAKAR”
ARTIK KIYAMET YAKIN
DURDUK YERDE KOPAR MI
SEBEBİ BUDUR BAKIN
ÜLKEDE ÇOK ZENGİNLER
VE DE ÇOK FAKİRLER VAR
KIYAMETE ALÂMET
İNANINIZ HEP BUNLAR
HANİ SOSYAL ADALET
SÖYLENENLER HEP LÂFTA
BİR YANDA KARUNLAR VAR
SEFİLLER ÖBÜR YANDA
DOLAR HALA YÜKSELİR
GARİBANLARI VURUR
KÖPÜĞÜ MÜ ALDINDI,
GÜLDÜRMEYİN NE OLUR
DOLAR MİLYARDERLERİ
ARTMIŞ DİYORLAR BELLİ
SEFALETİN SEBEBİ
BİL BU KAN SÜLÜKLERİ
HER DOLAR MİLYARDERİ,
YÜZBİN FAKİR YARATIR
MİLYARDERLER ARTTIKÇA,
SEFALET DE KATLANIR
SEFİLLERİ OYNUYOR,
HALKIN YÜZDE DOKSANI
YÜZDE ONUNUN İSE,
YOKTUR HİÇ BİR NOKSANI
TÜRKİYE’DE MİLYARDER
SAYILARI ARTARKEN
SEFALETE DÜŞENLER
KATLANMAKTA BU YÜZDEN
FAKİR, FAKİRLEŞİYOR;
ZENGİN ZENGİNLEŞİYOR
BU MİLLETİN YÜKÜNÜ
FAKİR OLAN ÇEKİYOR
BU ÖYLE BİR DÜZEN Kİ
HEP ZENGİNLERDEN YANA
KALKINMIŞLIK ZENGİNE,
FAKİRE KARAVANA
EMEKLİ, İŞÇİ, MEMUR
SEFİLLERİ OYNUYOR
HAZRET HALA KALKINMA
NUTUKLARI ÇEKİYOR