SUÇLU, AYAĞA KALK! – Siirt Gazetesi

İktidar mensupları hayat pahalılığını kabul ediyorlar ama, (SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ) diyorlar.

Yaşanan hayat pahalılığından iktidar sorumlu değilse acaba sorumlu bunlardan hangisi?

*Bay Kemal mi,

*Meral Akşener mi,

*Ali Babacan mı,

*Temel Karamollaoğlu mu,

*Ahmet Davutoğlu mu,

*Gültekin Uysal mı,

*Yoksa, bunların dışında yine muhalif olan HDP’nin Eş Başkanları mı?

AKP’li yetkililer, gerçekten vatandaşların akıllarıyla dalga geçiyorlar. Hani 2-3 yıllık bir iktidar olsa, sorumlu olarak bir önceki iktidarı göstermeleri mazur görülebilirdi. Yahu, bu iktidar 20 yıllık sürekli bir iktidar. Hem de, meclisteki parmak sayısı hesabıyla güçlü bir iktidar. Kaldı ki, KARARNAMELERLE her istedikleri kararı almakta, bir lahzada devreye sokabilmektedirler. Yani, mazeret üretmeye hakları yok. Ölçü onlarda, tartı onlarda, hesap onlarda. Bürokratlar, onların atadıkları bürokratlar. Emniyet teşkilâtı, Jandarma teşkilâtı emirlerinde esas duruş beklemekte. Yargı derseniz, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hiç olmadığı kadar hizaya getirilmiş durumda. Yani, yapmak isteyip de yapamayacakları hiçbir şey yok. Hani bir deyim vardır (astığı astık, kestiği kestik) denilir ya! Bu iktidarın durumu bu!

AKP’nin kurucu üyelerinden, Bakanlık, Başbakan Yardımcılığı ve Meclis Başkanlığı yapmış Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir zamanlar (BÜLENT ABİ) diye hitap ettiği Bülent Arınç bile yaşanan ekonomik kriz üzerinden uyarıda bulunarak “Ekonomide bozukluklar varsa, alım gücünüz azalmışsa, Türk parasının kıymeti düşmüşse, her gün ihtiyaç maddelerine zam geliyor ve enflasyon resmi rakamlarla yüzde 60’ı da bulmuşsa milleti hitabetle coşturamaz, konuşmayla aldatamazsınız” diyerek partisinin üst düzey yetkililerin uyarmakta.

Zamları ve hayat pahalılığını küçümseyen açıklamalarda bulunan AKP’li isimleri de eleştiren Arınç: “Bizim grup başkanvekilimiz yanlış bir matematik hesabı yaptı. Sonra döndü mü dönmedi mi bilmiyorum yüzde 7’yi yüzde 700 gibi anlayacak bir hesabın içerisine düştü. Biraz da gülünç oldu tabi. Dikkatsizliğine vermek tabi yoksa çok iyi bir insandır. Konya’dan da bir milletvekili de ‘minicik minicik zamlar, bundan şikayet etmeye gerek yok’ demişti. Bunlar insanları yaralıyor ama haberiniz olsun. Yani ben 2 kilo et yiyeceğime yarım kilo et yerim diye göğsünü gere gere dolaşıyor. Ulan 2 kilo et kaç para biliyor musun sen? 300 lira. Kim verecek bu parayı?” diyerek tepki göstermekte.

Peki, AKP, ekonomide yaşanan sıkıntıdan sorumlu olmadığını iddia ettiğine göre, şimdi biz, ekonomik durumun bozuk olmasından sorumlu olanlara seslenerek:

-SUÇLU AYAĞA KALK! diyoruz!

Aklımıza gelmişken ilave edelim. Ekonomik gidişatın bozuk olmasının müsebbibi belki de MUHALİF MEDYATÖRLERDİR!!!

Ne dersiniz, SUÇLULARI BULDUK MU!!!

KUTSALLARA HAKARET EDİLMEZ!

İsveç’te meydana gelen çirkin bir olay, İslam âlemini gerçek anlamda öfkelendirdi. Sapık ruhlu biri kutsal kitabımız Kur’an’ı Kerim’i yaktı.

İşin anlaşılmayan tarafı ise İsveç Polisi’nin (FİKİR HÜRRİYETİ) diyerek olaya müdahale etmeyişi oldu.

Kur’an-ı Kerim’in yakılacağı belirtilen Meydanda toplanan yaklaşık 200 kişilik grup, Paludan’a tepki gösterdi. Irkçı İslam düşmanı Paludan, polislerin ve toplanan kalabalığın gözleri önünde Kur’an-ı Kerimi yaktı.

İslam düşmanı Paludan’ın yoğun polis koruması altında İsveç’in değişik kentlerinde Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonlarına devam etmesi ve İsveç Polisinin olaylara müdahale etmemesi, haklı olarak tepkilere yol açmaktadır.

İnsan haklarını, din ve vicdan özgürlüğünü en yüksek perdeden savunan İsveç’te polis koruması altında hem de Müslümanların mahallelerinde Kur’an’ı Kerim’in polisin, gözlerinin önünde yakılması gerçekten anlaşılır gibi değil.

Müslümanlar olarak, hiçbir şekilde kutsallara hakaret edilmemesi gerektiği inancındayız. Öyle ki, Şeytana Tapanların (EZİDİLER) bile yanlarında ŞEYTANA LANET OKMAK YASAKLANMIŞTIR.

Müslüman İncil’i de, Tevratı’da kutsal bilir. Onları yakmak gibi çirkin bir eylemin içine girmez. Herkesin kutsalı kendisine aittir. KUTSALLARA HAKARET EDİLMEZ, ÇİRKİN EYLEMLERE HEDEF TAHTASI YAPILMAZ!

Kendisini medeni zannederek, polisin gözü önünde Kur’an-ı Kerim’in yakılmasına (FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ!) adı altında müsaade eden İsveç Devletinin yetkililerine yazıklar olsun…

TAŞLAMA

PAHALILIK VAR AMA

BUNDAN SORUMLU OLAN

MEĞER MUHALEFETMİŞ(!)

AGAH OLUNUZ BUNDAN

SUÇLU KİM DİYE SORSAN

MUHALEFETTİR ELBET

YA KILIÇDAROĞLU’DUR

YA AKŞENER, DİKKATET

BUNLAR VATAN HAİNİ(!)

BATIRDILAR ÜLKEYİ

MUHALEFET OLMAZSA