Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fatih ARITÜRK
Fatih ARITÜRK

28 ŞUBAT’I ANIMSARKEN, 1 MART TEZKERESİNİ UNUTMAYALIM!

Yıldönümünde 28 Şubat Post modern darbesini anımsarken, 1 Mart teskeresini de unutmayalım. Yani, işimize geleni anımsarken, işimize gelmeyeni unutulduya getirmeyelim.

Bilindiği gibi Mart 2003’te TBMM genel kurulunda Irak’la ilgili bir tezkere görüşülmüş ve reddedilmişti. Tezkerenin içeriği, 60 bin ABD askerinin Türkiye’de sözde geçici olarak konuşlandırılmasıyla ilgiliydi!

Türk-Amerikan ilişkileri tarihinde bir dönüm noktası olan 1 Mart tezkeresi aynı yılın Temmuz ayında  IRAK’TA ÇUVAL OLAYININ YAŞANMASINA, ABD güçleri tarafından Türk Askerlerinin başlarına ÇUVAL GEÇİRİLMESİNE, bilahare de Ergenekon, Poyrazköy, Balyoz ve benzeri KUMPAS DAVALARI soruşturmalarının en etkin sebeplerinden biri olmuştur. Çünkü 1 Mart tezkeresinin Meclisten geçmesinin engellenmesi, o yıllarda komuta kademesinde olan bazı generallerin, Türkiye aleyhinde olacağı gerekçesiyle geçmemesi gerektiği yönünde açık olmazsa bile, kapalı kapılar ardından fikir beyan etmelerinden olmuştu.

1 Mart tezkeresinin reddedilmesi, savaş karşıtlarıyla ulusalcıların, İslamcılarla laikçilerin ortak duygularda buluşabilmelerinden kaynaklanmaktaydı.

TBMM’nin yakın tarihindeki iki “onurlu” kararından biri 1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtı ise, ikincisi de 1 Mart 2003’te AKP hükümetinin verdiği tezkerenin reddedilmesi olmuştur.

Tezkerenin Meclis’e gelmesinden üç ay önce, 3 Aralık 2002’de, güvenoyu alalı beş gün olan Başbakan Abdullah Gül ile ABD yetkilileri arasında yapılan Irak Savaşı pazarlığına ilişkin bir WikiLeaks belgesi yayınlanmıştı. Dönemin ABD Ankara Büyükelçisi W. Robert Pearson’ın bu pazarlıkla ilgili notlarını Washington’a ayrıntılarıyla aktardığı gizli telgrafın tam metni ortaya çıkmıştı.

1 Mart 2003’te AKP tarafından TBMM’ine sunulan tezkerenin reddi, Türkiye açısından çok olumlu bir karardı amma bu durum, stratejik(!) ortağımız ABD’yi çok kızdırmıştı. AKP’li bazı milletvekilleri, tıpkı 4 bakanın Yüce divana sevk edilmeleri konusunda olduğu gibi davranmışlardı. Bu sayede de, tezkerenin reddedilmesi sağlanmıştı.

Tezkerenin amacı, Türkiye’nin ABD-Irak savaşında oynayacağı rol ve Amerikan askerlerinin Türkiye topraklarından geçerek, Irak’ta bir Kuzey Cephesi açıp açamayacakları konusundaydı.

TBMM, oylamada cihet-i askeriyenin de telkinleriyle onurlu bir duruş sergilemiş ve teskereyi reddetmişti. Genelkurmay’daki bir grubun, ABD’nin Türkiye üzerinden bir kuzey cephesi açmasına isteksiz olmasını, ABD güçlerinin, bu grubun Kuzey Irak’taki ve Türkiye’nin güneydoğusundaki Kürtlere sert bir darbe indirme yönündeki güçlü arzusunun önünde engel oluşturacağı korkusuna bağladı. Genelkurmay, Türk ordusunun, muhtemel savaşta, Kuzey Irak’ta kendi Vietnam’ına saplanacağı korkusunu yine kapalı kapılar ardından dillendirmekteydi.

1 Mart 2003 teskeresi dönemin Başbakanı Abdullah Gül’ün ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın istek ve telkinlerine rağmen Meclisten geçmemişti. Yine o dönem Cumhurbaşkanı olan Ahmet Necdet Sezer’in de konuyla ilgili telkinlerinin etkisi büyük olmuştu.

Evet, Türkiye’nin 28 Şubat, post modern darbesini anmak gerekiyorsa, 1 Mart 2003 teskeresinin olduğunu da unutmamak gerekir!

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER