Bir önceki yazımızda Siirt’in imar açısından 50 yıl öncesini ve sonrasını ele almaya başlamıştık ve bu konuyu bugün de ele almaya devam ediyoruz.. Daha sonraki yıllarda şimdi ki Bahçelievler Mahallesi tek veya iki ya da üç katlı binalar halinde vücut bulmaya başladı.. 1980’li yılların ortalarında iki inşaat mühendisi Aydın Uzun ve Zihni Altuncu’nun Yap-Sat işini başlatmaları ile birlikte Siirt il merkezinde inşaatlar büyük bir ivme kazandı.
Bu duruma ataerkil aileden çekirdek aileye geçilmesi, köyden kente göçlerin olması, terör tazminatları ile çok büyük oranlardaki kamulaştırma bedellerinin ödenmesi ivme kazandırdı.. Yerden biter gibi beton bloklar hızla inşa edilmeye başlandı.. Şaşırtıcı bir hızla Yeni ve Bahçelievler ile Kooperatif Mahallelerinde daha 8-10 yıl önce yapılan iki üç katlı binalar bir -bir yıkılmaya ve yerlerine çok katlı apartmanlar yapılmaya başlandı.
Yukarıda belirttiğim nedenler ve hızlı nüfus artışından kaynaklı olarak bu alanlarda yetmez olunca, Siirt daha ötelere taşınmaya başlandı.. Üç tarafı tepelerle çevrili olunca Siirt’in genişleyeceği tek yön batı yönü yani Kurtalan’a doğru olan kesimdir ve gelişim de bu yönde gerçekleşti.
Şimdi yukarıda kısaca sınırlarını çizdiğim Siirt’i gözümüzün önüne getirelim..1960’lı ve hatta 1970’li yıllarda kurtların tehdidi altında görülen yerler 50 yıldan bugüne kentin en orta noktası haline gelmiş durumda.. O halde önümüzdeki 40-50 yıla varmadan Siirt’in Kurtalan ilçesi ile birleştiğini belirtmek sanırım çok büyük bir hayalperestlik olmaz.
O yıllarda sağ kalacağını umduğumuz küçük çocuklarımız ve torunlarımız Siirt’in Kurtalan ilçesini bir merkez ilçe olarak göreceklerdir.. O yıllara kadar büyükşehir belediyeleri statüsü devam ediyorsa Siirt’in büyük şehir statüsüne geçtiklerine tanık olacaklardır.
Bu arada kentsel dönüşüm projesinin uygulanması halinde aşağıya doğru kaymalar biraz hız kaybedebilir ve eski Siirt’i oluşturan mahalleler de terk edilmekten ve virane haline gelmekten kurtulurlar.. Yeni Eruh yolunda da biraz gelişme olabilir.
Birinci derece deprem bölgesindeyiz ve o ne olacak derseniz, inanın onun cevabını bilemiyorum.. O yıllardaki nesiller yaptıkları hatadan dönüp, az katlı, insanların rahat bir hava soludukları bir imar sistemine mi dönecekler yoksa şimdilerde 8-10 kat civarında olan apartmanlar yerine 15-20 katlı binalara mı yönelecekler?
Bu tahmini sizlere bırakıyorum.. İnşallah önümüzdeki günlerde ilimizin diğer alanları ile ilgili projeksiyonları tutmaya devam ederiz.