Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fatih ARITÜRK
Fatih ARITÜRK

7 NİSAN DÜNYA SAĞLIK GÜNÜ VE 7-13 NİSAN DÜNYA SAĞLIK HAFTASI

Bu yıl da 2020-2021 yılları gibi (DÜNYA SAĞLIK GÜNÜ)nü KORONAVİRÜS Pandemisinin etkisinde geçirmekteyiz. Bilindiği gibi Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün kuruluşu olan 07 Nisan Dünya Sağlık Günü, 07-13 Nisan günleri ise “Dünya Sağlık Haftası” olarak kutlanmaktadır. Maalesef dünya nüfusunun yarısı hala ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerini alamamaktadır.

Sağlık kavramı hayatımızda hiç bir kavramla değiştirilemez veya ölçülemez. Sağlıklı toplumlar için öncelikle toplumun en küçük yapı taşı bireyin sağlıklı olması gerekir. Bireyler sağlıklı olduğunda toplumlarda sağlıklı olur. Bir ülkede hastaların tedavi edici kurumların başarısının yanı sıra halk sağlığı ya da koruyucu sağlık kurumlarının başarısı ve çalışmaları çok önemlidir.

Evet, bu gün (Dünya Sağlı Günü!) Aynı zamanda (Sağlık ve Sosyal Güvenlik Haftası!) Peki, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak sağlığımız ne durumda! Gerçekten iddia edildiği gibi, sağlık konusunda büyük reformlar mı yaşandı, yoksa, geriye gidiş mi oldu!

Bütün sosyal devletlerin değişmez kurallarının belki de ilki vatandaşlarının sağlık sorunlarına gereken ilgi ve alakayı göstermektir. Sosyal Devletlerde, sağlık hizmetlerinin parasız olarak sunulması esastır. Hele işçi, emekli ve memurların sağlık hizmetlerinden sınırsız olarak ve ücretsiz yararlandırılmaları temel ilkedir. Gelin görün ki, Türkiye’de yapılan uygulamalar, tam bunun tersinedir. Parasız sağlık hizmeti almanın yolları tamamıyla tıkanmıştır.

Bir emekli olarak belirteyim ki, hiçbir zaman için aynı miktarda maaş aldığım vaki değildir. Sebebi, muayene ve tedavi harcamalarıdır. Aile hekimine giderseniz maaşınızdan kesinti var. Hastaneye giderseniz, kesintinin katmerlisi! İlaçlarda fark ödüyorsunuz. Özel Hastanelere gittiniz mi felaket!  Bu yüzden, hasta oldukları, muayene ve tedavi olmaları gerektiği halde maaşlardan yapılacak kesintiler sebebiyle hastaneye gitmeyi, doktora görünmeyi ihmal edenlerin sayıları bir hayli fazla!

Bütün bu gerçekler ortadayken, Dünya Sağlık Günü ve Dünya Sağlık ve Sosyal Güvenlik Haftası kutlamaları da neyin nesi! Her şeyimiz gibi, sağlığımız da ALLAH’A EMANET…

Sözün özü, Allah hastalık vermezsin. Verse de eski bir Siirt özdeyişinde olduğu gibi (YEVM HIMME, YEVM BERİ ZIMME, YEV IL MEYDEN, EL İMEN) şekilde olsun. Bu özdeyişin Türkçeye tercümesini anlamına bağlı olarak yapalım ki, manası daha iyi anlaşılsın. (Allah’ım, hastalık vereceksen üç gün olsun. Birinci gün sıtmayla geçsin, ikinci gün tövbeye fırsat olsun! Üçüncü gün iman üzere canımızı al ki sürünmeyelim, hastalık uzayıp gitmesin…)

ANEKDOT

Sağır olan, kulakları iyi duymayan biri, komşusunun ağır hasta olduğunu öğrenerek ziyaretine gitmiş. Halini hatırını sormuş:

-Nasılsın, iyi misin? demiş,

Hasta çaresizlik içinde olduğunu ifade etmek babında:

-Nasıl olacağım, çok hastayım! Galiba ölümüm yaklaştı! diye cevap vermiş.

Hastanın (İyiyim) dediğini zanneden sağır komşu.

-Oh! Ne ala, ne ala!  diyerek cevap verdikten sonra sorularına devam etmiş:

-Bir isteğin var mı?

Komşusunun duymadığı için böyle bir cevap verdiğini düşünecek durumda olmayan hasta hiddetle cevap vermiş:

-Evet, Azrail’i bekliyorum! deyince, iyi duymayan komşu hastanın birilerini  beklediğini zannederek, konuşmuş:

-Ayağı uğurludur. Geldi mi, eli boş dönmez! demiş.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER