Zaman-zaman şehitler için, kimi devlet adamları için veya düzenlenen gıyabi cenaze törenlerine hiç dikkat ettiniz mi! Özellikle Devletin büyükleri, protokole dahil muhterem zevatlar cenaze namazlarında hep ön safta yer alırlar. Ancak, hiç birini abdest alırken görmek veya fotoğraflarla görüntülemek mümkün olmadı. Camilere gelip de, cenaze namazına katılmak için, hiç abdest alan bir devlet büyüğünü gördünüz mü! Veya abdest alan bir devlet büyüğünün fotoğrafı yayınlandı mı!
Bu durumda, akla gelen iki şık var. Ya bu muhterem zevatlar hep abdestli dolaşıyorlar, yani günün 24 saati abdestli oluyorlar, ya da abdestsiz namaz kılıyorlar! Tabii, bir hüsnü zan olarak, biz muhterem Devlet büyüklerimizin günün 24 saatinde abdestli olduklarına hükmetmek durumundayız. Ancak, cenaze namazını kılanlar arasında, hayatlarında namaz kıldıkları, alınları secdeye gittiği görülmemiş olanlar da bulunmakta. Sünnet olan cenaze namazını kılıp, farz namazı kılmayanlar için biz yine de hüsnü zanda bulunmayı isteriz ve “Kabahat de gizli, ibadet de gizli” esprisi içinde ibadetlerini gizli yaptıklarını kabul ederiz.
Yeri gelmişken, yazımızı bir Bektaşi fıkrasıyla noktalayalım. Anekdot şöyle:
Bektaşi’nin biri, caminin imamına sormuş:
-Hocam, abdestsiz namaz kılmak olur mu?
Camiin imamı biraz da öfkeli bir ses tonuyla cevap vermiş:
-Hiç abdestsiz namaz kılınır mı! Olmaz elbet!
Bektaşi cevap vermiş:
-Ben kıldım, pekâlâ oldu…
YORUMLAR