20 Temmuz 2024 günü başlayan ADLİ TATİL 31 Ağustos itibarıyla sona erecek. Tatilde olan adalet mensupları görevleri başına geri dönecekler. Zannedilir ki ADALETE TALEP, DEMOKRASİ ile başlamıştır. Demokrasiyle idare edilen ülke insanlarının talepleridir. Oysa ADALETE TALEP, insanlık tarihi ile yaşıttır. Adaletsizlik, yeryüzünde HABİL – KABİL olayı ile başlamıştır. Habil, masumiyeti; Kabil ise zulmü simgeler!
Firavunların, Nemrutların dönemlerinde bile adalet istemi vardı. Firavunlar da, Nemrutlar da bir konuda hüküm vermek için divanlarındaki adalet temsilcilerinin düşüncelerini alırlardı. Günümüzde Adaletin üç saç ayağından biri olarak tanımlanan SAVUNMA HAKKINA en despot yöneticiler bile dikkat ederlerdi.
Rejimlerin adı ister cumhuriyet, ister mutlakıyet, ister diktatörlük olsun yöneticilerin ilk görevleri (EN ZAYIFIN HAKKINI, EN KUVVETLİDEN ALMAK) yani halkları arasında adaleti sağlamaktır. “Herhangi birini sevdiğinde insaflı davran ki haksız kimse haklının önünde yer almasın. Eğer birinden nefret edersen, Allah’ı hatırlayarak ona zulüm etmekten kaçın” İslam dininin kurallarıdır.
İslami kurallarla yönetilen ülkelerde adlarına KADI denilen, günümüzde HÂKİM olarak isimlendirilenler arasında, en zayıf konumdaki tebaanın haklarını teslim etmek konusunda dönemlerindeki halifelerin, padişahların, ümeranın aleyhine karar verenler olmuştur. İşte, tatbikatta en zayıfın hakkını, en kuvvetliden almak budur.
21.yüzyılda sözde demokrasi ile yönetilen ülkelerin durumlarına bir bakınız. Gerçek anlamda Adalet var mı! Kuvvetliler, zayıfları ezerken; zulme (dur) denilebiliyor mu! Demek oluyor ki, adı demokrasi olan rejimlerde bile adaletle yönetilmediğimiz durumlar var.
Mahkeme kararlarını bir yana bırakalım da diğer konulardan örnekler verelim:
*Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan atamalarda, adaletten söz edilebilir mi!
*Milyonlarca işsizin bulunduğu bir ülkede, birilerine hem de katmerli 3-5 maaş verilmesi adalete uygun mu!
*Fakirlerden ve zenginlerden KDV adı altında eşit oranda vergi alınması adil midir!
*Vatandaşları ırk, din, dil, mezhep gibi saiklerle ayrıştırarak (BİZDEN OLANLAR) ve (BİZDEN OLMAYANLAR) diye ayrıştırmak doğru mudur!
*Birlerini zengin etmek için çeşitli olanaklar sunarken, birilerini cezalandırarak hizaya getirmeye çalışmanın adaletle yorumlanacak bir yanı var mı!
*Devletin imkânları üleştirilirken birilerine kepçe-kepçe, birilerine çay kaşığı ile dağıtmak adil midir!
Evet, geçmiş yıllarda olduğu gibi 20 Temmuz’da başlayan ADLİ TATİL, 31 Ağustos’ta sona erecek. Yeni adli yıl başlayacak. Peki, ADLİ TATİL sona ererken, tatilde olan adalet mensuplarıyla birlikte ADALET GERİ DÖNECEK Mİ!
Maalesef, ülkemizde adalete güvenenlerin oranı, yüzde 15’ler düzeyine düşmüş. Bu demektir ki, Türk insanının yüzde 85’i adalete olan güven duygusunu yitirmiştir.
World Justice Project – WJP ( Dünya Adalet Projesi) tarafından yayımlanan “2022 Hukukun Üstünlüğü Endeksi”ne göre Türkiye, 0.42 puanla 140 ülke arasından 116. sırada yer almakta.
Bölge olarak “Doğu Avrupa ve Asya” kategorisinde yer alan ülkemiz, 14 ülke içerisinde ise sonuncu sırada!
Yani, ADLİ TATİLİN sona erecek olması, ADALETİN GERİ GELECEĞİ anlamına gelmiyor. Maalesef, ADALET KAF DAĞININ ARKASINA ÇEKİLMİŞ GİBİ!
Evet, (ADALET) denilince, sadece mahkeme kararlarını algılamamak gerekir. Devlet kurum ve kuruluşlarına atamalarda adalet var mı. Resmi kurum ve kuruluşların ihaleleri adaletli bir şekilde mi gerçekleştiriliyor. Makamlara, ehil kimseler mi, torpilliler mi getiriliyor. Vergiler, adilane bir şekilde mi tahsil ediliyor. Resmi kurum ve kuruluşlara işleri düşen vatandaşların iş takiplerinde torpil var mı, yok mu! Memur, işçi, emekli maaşlarına yapılan zamlar adilane bir şekilde mi gerçekleştiriliyor. Birileri kayırılırken, birileri eziliyor mu! En düşük emekli maaşının 12.500, asgari ücretin 17.002 TL olduğu ülkemizde Kamu kurum ve kuruluşlarından maaş, hakkı huzur, yönetim kurulu üyeliği ve benzeri sıfatlarla aylık gelirleri gerçekten 1,500 TL dolayına ulaşan birileri var mı, yok mu!
Bunun gibi daha nice uygulamaları örnek gösterebiliriz. Evet, şimdi siz karar verin. ADLİ TATİL SONA ERECEK AMA ADALET GERİ DÖNECEK Mİ!!!
Soruları çoğaltmak mümkün. Bütün bunlar için rejimlerin adlarının CUMHURİYET veya OTOKRASİ OLMASI fark etmez. Bütün bunlardan önce sorulması gereken tek bir soru var. YÖNETİM ADİL Mİ, DEĞİL Mİ!!!
Tatilde olan adaletin, gerçekten dönecek olması dileklerimizle…
TAŞLAMA
ADALET TUZ HÜKMÜNDE
TUZU KOKUTMAYALIM
ADALETİ KOKUTUP
HALKI KORKUTMAYALIM
TUZ KOKACAK OLURSA
KOKMAYAN BİR ŞEY KALMAZ
ADALET TUZ GİBİDİR
ADALET KOKSA OLMAZ
“MÜLKÜN TEMELİ” DENMİŞ
BELLİ ADALET İÇİN
TEMELİ ZAYIFLATMAK
SÖYLEYİN NEDEN, NİÇİN
GECİKİRSE ADALET
GERÇEK ADALET OLMAZ
ADALET TERAZİSİ
GERÇEK OLURSA ŞAŞMAZ
ADALETİ SAĞLAMAK
ELBETTE Kİ GAYET ZOR
ÖMER Mİ KALDI ARTIK
ADALETİ ONDAN SOR
HUKUK BAŞKA, ADALET
BAŞKA KAVRAMDIR İNAN
HER HUKUK KURALI DA
ADİL DEĞİLDİR BUNDAN
EĞER ADİL OLMAZSA
KURALLARI HUKUKUN
SONUCUNA KATLANMAK
ELBET ZOR OLUR BUNUN
YÜZ AÇ VARSA, BİR TOK VAR
BU MU ADALETİNİZ
“KOMŞUSU AÇ, TOK YATAN
BİZDEN DEĞİL” BİLİNİZ
YOLSUZLUKLARA HAYIR
ZALİME, ZULME HAYIR
ALLAH’IM ADALETİ
ÜLKEMİZDE SEN KAYIR
YORUMLAR