Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Kurucu Başkanı Raif Rauf Denktaş ebedi istirahatgâhına tevdi edilişinin yıldönümü olan 13 Ocak günü, etkinliklerle anıldı. Denktaş, mücadeleyle yoğrulmuş bir milli kahramandı. Hayatını Kıbrıs davasına adamıştı. 1948 yılından ebediyete intikal edinceye kadar Kıbrıs davasının mücadelesini verdi. Annan planına karşı çıkan ve böylece Kıbrıs’ın Rum adası olmasını önleyen yine Denktaş’tı. 27 Kasım 1948 tarihinde Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk mitingde Dr. Fazıl Küçük ile beraber konuşma yaptı. Konuşmasıyla büyük takdir topladı.
Türk Cemaatinin o yıllardaki iki önemli ismi Faiz Kaymak ve Dr. Fazıl Küçük arasında arabulucu rolünü üslenip, toplumun çıkarlarının takipçisi oldu. Faiz Kaymak’ın teklifi ve Dr. Fazıl Küçük’ün tasvibiyle Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu kongresinde başkanlığa seçildi. O tarihten sonra yaptığı tek iş, Cemaat sorunlarıyla uğraşmak oldu.
1955’te terörist bir hüviyete bürünen Enosisle mücadelede ve EOKA karşısında Kıbrıs Türklerinin direnişine yön veren Denktaş, 1958 yılında hükümetteki görevinden istifa etti. Arkadaşlarıyla Türk Mukavemet Teşkilatı’nı kurdu.
1959 Zürih ve Londra Antlaşmaları ile 1960 antlaşmaları ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın hazırlanmasında emeği geçti. Aynı yıl Türk Cemaat Meclisi’yle İcra Komitesi Başkanlığı’na seçildi.
1958 yılında Rum tedhişçiler, Türk köylerine saldırınca, Türkler de bu olayları protesto etti. Zürih-Londra antlaşmaları öncesinde Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş, Ankara’ya Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile görüşmeye geldi. Bu görüşmede Denktaş adaya Türk askeri gönderilmesi teklifinde bulundu.
16 Ağustos 1960 tarihinde 650 kişilik Türk Alayı Magosa Limanı’na ayakbastı. 1963 olaylarından sonra Denktaş temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya geldi. Temaslarını tamamlayan Denktaş bir sandalla Kıbrıs’a geçti ve Türk direnişini örgütlemeye başladı.
1964 Londra Konferansından sonra Makarios tarafından “istenmeyen adam” ilan edildi. Yeşilada’ya girmesi yasaklandı. Gizlice Erenköy’e çıkarak savaşa katıldı. 1967’de adaya gizlice girerken tutuklandı. Yoğun girişimler sonucu Türkiye’ye geri verildi. 1968’de adaya giriş yasağı kaldırıldığından Kıbrıs’a döndü.
1970 seçimlerinde Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı’na seçildi. 28.2.1973’e kadar Kıbrıs Cumhurbaşkanı Muavini ve Kıbrıs Türk Yönetim Başkanı seçildi.
13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin ilanından sonra devlet ve meclis başkanı görevlerini de yürüten Denktaş, anayasa uyarınca 1976’da yapılan ilk genel seçimlerde devlet başkanlığına seçildi. 1981 yılında ikinci kez devlet başkanı oldu.
22.4.1990’da yapılan erken seçimde ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi. 1995’teki seçimlerde de cumhurbaşkanı seçildi.
17 Nisan 2005’te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayan Denktaş, 24 Nisan’da görevi Mehmet Ali Talat’a devretti.
KKTC’nin kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş 13 Ocak 2012 tarihinde 88 yaşında vefat etti…
Yazımızın başlığında belirttiğimiz gibi “Herkes cumhurbaşkanı olabilir ama herkes milli kahraman olamaz!” Bir ülkede zenginlerin, cemaatlerin desteğini alan veya yabancı egemen güçlerle işbirliği yapan birileri Cumhurbaşkanı olabilirler. Ancak milli kahraman olmak öyle bir şey değildir. Kahraman olmak için özveri lazım. Eskilerin tabiriyle “Kelle koltukta yaşamak, her an için ölümü göze almak” gerekir. İşte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin Kurucu Cumhurbaşkanı Merhum Raif Rauf Denktaş böyle biriydi.
Davası için sürgün edildi, hapis yattı, kurduğu Türk Mukavemet Teşkilatının başında silahlı mücadele verdi. İşin acı tarafı, hemen herkesimin kahraman olduğunda ittifak ettiği Merhum Denktaş hakkında, yine de birkaç çatlak sesin yükselebilmesidir.
Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlarını ele alın. Bunların ilk ikisi birer kahramandı. Mustafa Kemal ATATÜRK ve İsmet İNÖNÜ milli mücadelede meydan savaşları kazanmışlardı. Üçüncü Cumhurbaşkanımız Celal BAYAR da her ne kadar milli mücadele yıllarında GALİP HOCA olarak ünlenmiş olsa bile, elbette ATATÜRK’ÜN VE İNÖNÜ’NÜN ayarında değildi.
Diğer Cumhurbaşkanlarımızdan savaşlara katılanlar varsa da, Komutan olarak savaş kazanan başka biri yok. Mesela Cemal Gürsel de Çanakkale, Filistin, Suriye ve Kurtuluş Savaşlarında yer almıştı.
Türkiye Cumhuriyetinin 5’inci Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay da kurtuluş savaşlarına katılan subaylar arasındaydı. Ama her ikisi de savaşlara alt rütbeli subaylar olarak katılan gaziler cümlesindendi. Diğer Cumhurbaşkanlarımızdan hiç biri savaşlara katılmamış ve tesadüflerin eseri olarak bu kutsal makama yükselmişlerdir.
3 yıl önce ebedi istirahatgahına tevdi ettiğimiz Raif Rauf Denktaş ise 1948 yılından ölümüne kadar, ömrünü Kıbrıs davasına adamış bir kahramandı. Kıbrıs Türklerinin ATASIYDI.
Evet, herkes Cumhurbaşkanı olabilir amma herkes ATATÜRK, İNÖNÜ VE DENKTAŞ OLAMAZ! Ebediyete intikalinin 3. yıldönümünde dava adamı milli kahraman DENKTAŞ’a YÜCE ALLAH’TAN RAHMETLER DİLİYORUZ. Nur içinde yatsın…
YORUMLAR