Kirli çamaşırlarımızı en iyi kim bilir, elbette en yakınımızda olanlar! Öncelikle ev halkı, sonra akrabalar, dostlar! Herkesin bir takım kirli çamaşırları vardır. Mecaz olarak kirli çamaşır dalavereler, sahtekârlıklar, hırsızlıklar, günahlar ve benzeri suçlar anlamına gelir. Birilerinin çok kirli çamaşırları olduğunu bilip de elimizde kanıt olmayınca, hayıflanır dururuz. Ancak, kendi aralarında menfaat bitince ve (Öküz öldü, ortaklık bozuldu) deyimindeki gibi dostlukları bozulunca (İyi oldu, hem de çok iyi oldu! Birbirlerinin kirli çamaşırlarını ortaya dökmeye başladılar) der seviniriz. Hele birbirlerini dalavereci, sahtekâr, dolandırıcı olarak suçlamaya başladıklarında, bizim gibi aptalların gözleri açılır, (Vay be, sen neymişsin be abi!) demeğe başlarız. Bu bir gerçektir ki kirli çamaşırlılarını kendileri kadar tanımamız imkânsızdır. Onlar, birbirlerini çok iyi tanırlar! Bu bakımdan, (ne diyorlarsa doğrudur!) diyerek tasdik etmek durumundayız!
(Ali Baba ve Kırk Haramiler) masalını mutlaka okumuş ya da dinlemişsinizdir. Bütün masallarda gerçeğe vurgu yapan nüanslar vardır. Romanlar, hikâyeler, masalar, atasözleri boşuna söylenmemiştir. Topluma mesajlar içerirler. Bir atasözümüz vardır (Söyleme sırrını dostuna, onun da dostu vardır, o da söyler dostuna!) denilir. Hele bu siyaset işi var ya! Olmazı olduran, en yakın zannedilen dostu, en büyük düşman yapan bir olgudur siyaset!
Siyaset sahnesinde kimler, kimlere vefasızlık etti, kimler, kimleri sırtlarından bıçakladı, geçmişten günümüze yazmağa kalkışırsak, inanın kitaplara sığmaz!
(ALİ BABA VE KIRK HARAMİLER) birlikte yol alırlarken dostlukları gayet iyi idi. Ali Baba, yapılan talanlardan, vurgunlardan harami arkadaşlarına güçlerine göre hisselerini dağıtıyordu. Haliyle, çete reisi olması dolayısıyla vurgundan, talandan en büyük hisse onundu. Bu genel bir kuraldır. Hiçbir harami, HARAMİ BAŞININ vurgundan en büyük hisseyi almasına karşı çıkmaz, çıkamaz! Çete, REİSİN emrinde vurgunlar, talanlar yapar, her haramiye de gücü kadar verilmesi gereken verilir, bunun fazlasını isteyen oldu mu, BAŞI KESİLİR! Kırk haramilerde de kuralı budur!
Hele, harami başı, haramilerden diğer birinin kendi yerine göz diktiğini sezerse, ceza olarak ve diğer haramilere ders olsun diye başını keser, ortaya atar. Diğer haramiler, sıra kendilerine gelir diye suspus olurlar!
Tabii, ALİ BABA’NIN bir de adı KASIM olan hain bir kardeşinin olduğunu unutmayalım. Hem, en büyük ihanetlerin kardeş, arkadaş zannettiklerimizden geldiğini aklımızdan çıkarmayalım. Masalda adı MERCAN olan zeki, uyanık, akıllı bir de kızı vardır. O kızlar gibisinin de yardımıyla ALİ BABALAR, HARAMİLERE VE KASIM gibilere galip gelebilirler.
Evet, KIRK HARAMİLER, her zaman ve zeminde vardır. Yokluğu hissedilen, ALİ BABALARDIR, MERCANLARDIR! Toplum olarak gerçekten masal kahramanı ALİ BABALARA ve MERCANLARA o kadar çok ihtiyacımız var ki!
TAŞLAMALAR
(KİBİR ABİDELERİ)
DEYİMİ YAYGINLAŞTI
KİBİR YÜZÜNDEN İBLİS
MELEKKEN, ŞEYTANLAŞTI
KİBİRLİ KARŞISINDA
KİBİRLİ DAVRANMAMIZ
SADAKADIR BUYRULMUŞ
BU BİR İSTİSNA YALNIZ
(GURURLANMA SULTANIM)
DERLERKEN ÖNCEKİLER
(BİZİM REİS EN BÜYÜK
REİS) DER ŞİMDİKİLER
GURUR GERÇEKTE SALGIN
BİR HASTALIK GİBİDİR
SONRADAN GÖRMELERİN
MARAZI-İLLETİDİR
YORUMLAR