Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Dicle Elektirik Reklam
Cüneyt ARITÜRK
Cüneyt ARITÜRK

(ÂLİM) DERKEN!

Özellikle İlimizde ve Bölgemizde çok yanlış bir algılama var. BİLİM ADAMI (ÂLİM) denildiği zaman nedense sadece dini bilgelerle mücehhez Hocalar kastedilir. (Büyük âlim – allame) diye sadece din adamlarının kastedilmeleri, elbette büyük bir yanlışlıktır. Sadece dini konularla uğraşan değil, ilmin her dalıyla uğraşan ve bilgiyle mücehhez bulunanlar da bilim adamlarıdır.

Peygamber Efendimiz Hazret-i MUHAMMED (O’NA AL VE ASHABINA SALAT VE SELAM OLSUN) bir hâdis-i şeriflerinde “ÖNCE BEDEN İLMİ, SONRA DİN İLMİ” buyurmuşlardır. Yani, tıp tahsili yapmayı, dini ilim tahsil etmenin önüne geçirmişlerdir. Bu sadece bir misaldir. Tıp ilmi gibi, diğer ilim dallarının da elbet büyük önemleri vardır. İnsanlığa hizmet etmeyi amaçlayan ilimlerle uğraşanların hepsi birer bilim adamıdırlar. İslami tabirle ÂLİMDİRLER! Elektriği bulan, kansere ilaç arayan, kalp, böbrek vesair organların nakillerini gerçekleştiren, verem hastalığını yok eden, atomu parçalayan, uçağı, füzeyi yapan, yüz katlı binaların statik hesaplarını gerçekleştiren, denizaltı gemilerini yüzdüren, geliştiren hep gerçek ilim adamlarıdır.

 

İslam âlemini, muasır devletlerin gerisinde bırakan en etkili unsur, yanlış bir algılama olarak sadece dini bilgilerin referans alınarak kişilerin ÂLİM olduklarının varsayılmasıdır. Rönesans öncesi dönemde Hıristiyanlık âleminde de, kiliseler, birçok icatlara karşı çıkarlardı. Dünyanın düz ve sabit olduğunu söyler, aksini iddia edenleri zindanlarda çürütürlerdi. Ne zaman ki, Hıristiyan âlemi, kiliselerin taassuplarından kendisini kurtarabildi, icatlar peş-peşe gelmeğe başladı.

Dini taassup yüzünden matbaanın bile uzun yıllar sonra Osmanlılara geldiğini düşünürsek, medeni alemden bu kadar geri kalışımızın sebebi daha iyi anlaşılacaktır. Dini bilgilerle mücehhez zevatlara hürmetimiz var amma, “Önce beden ilmi, sonra din ilmi” buyruğundan yola çıkarak diyoruz ki, müspet ilimlere ne kadar yönelirsek, hem dinimizi, hem dünyamızı mamur etmiş oluruz. Özellikle (ÂLİM) denildiği zaman, sadece dini ilimleri tahsil etmiş kişileri anımsamaktan vazgeçmemiz lâzım…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER