16 Ocak günleri kimi aklı evvellerin telkinleriyle (Dünya Hiçbir Şey Yapma Günü) olarak kutlanır. Kişilerin, yılın bir gününde olsun stersten geri durmaları, modern dünyanın karmaşasından bir an olsun uzaklaşıp hiçbir şey yapmanın keyfini çıkarmaya odaklanmaları istenir.
“Hiçbir şey yapmamak” fikri, kısaca stresli yaşam koşullarında bir mola verme çağrısıdır.
Yorum yazımızı, konuya uygun bir Siirt anekdotuyla yorumlayalım istedik. Anekdot şöyle:
Zamanın birinde, her olumsuzluğu kendine dert edinen bir Siirtli varmış. Öyle ki (ALİ) olan adı (ALİYE ĞAMMIĞVER)e çıkmış. Siirtçe olan bu deyim (Her işi dert edinen Ali) anlamına gelir.
Bir samimi dostu ona nasihat ederek, her işi dert edinmemesini, bunun sağlığına büyük zarar vereceğini belirterek:
-Gel, bugün seninle beraber gezelim. Ama görecğin hiçbir olumsuzluğa karşı tepki vermeyeceğine söz ver demiş.
Ali de arkadaşına gün boyunca kendisiyle beraber gezeceğini ve göreceği hiç bir olumsuzluğa tepki vermeyeceğinin sözünü vermiş.
Ali, kendisini her olumsuzluğu gam edinmek stersinden kurtarmak olan arkadaşı ile gezerken, yolda bir eşeğe rastlamış. Gördüğü eşeğin, kuyruğu kesikmiş. Dayanamayarak arkadaşına söylenmiş:
-‘Hiçbir şeyi dert edinme’ diyorsun da, Ben bu eşeği görünce nasıl dertlenmeyeyim. Bak, zavallı hayvancağızın kuyruğunu kesmişler. Şimdi, bunun kıçına sinakler konunca, nasıl kovacak!
Evet, 16 Ocak (Hiçbir şey yapma, hiçbir şeyi dert edinme günü) de söyleyin bakalım, bunca olumsuzlukların, haksızlıkların, hukuksuzlukların yaşandığı dünyamızda nasıl dertlenmeyelim, dertlenmekten öte nasıl öfkelenmeyelim, hatta, nasıl isyân etmeyelim…