Siirt olarak sanırım her işte en sonda olmak bizim kaderimiz.. Olumlu proje ve yatırımlar diğer illerde ve hatta ilçelerde bile uygulanır ve biz öylece bakar ve yutkunuruz.. Hatta o alanda işe koyulan biz olsak bile, bu kural değişmez ve yine en sona kalırız.. Bu acı gerçek ulaşımdan sanayiye ve eğitime kadar her sektör için geçerlidir.
Alın size birkaç örnek;
Eğitim alanında okul öncesi eğitimin yaygınlaşması çalışmaları ilk Siirt’te başladı.. Vali Nuri Okutan döneminde gerçekleştirilen bu çalışma, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından örnek alındı ve bütün Türkiye’de uygulamaya konuldu.. O yıllarda bu alanda ilimizde okullaşma oranı Türkiye ortalamasının iki katından daha fazlaydı.. Yani açık ara birinciydik.
Ne oldu?
Ne olacak, tabii ki her zamanki senaryo gerçekleşti.. Bizleri örnek alan iller ilerleme kaydederken, biz geriledik.. Şu anda bu alanda 81 il arasında ancak sonlarda yer alabiliyoruz.
Alın size ulaşımdan bir örnek…
Dönem yine vali Nuri Okutan dönemi.. Ülkemizin ilk duble yol çalışması sade bir törenle Siirt-Kurtalan arasında başlatıldı.
Ne oldu?
Yine aynı acı gerçek karşımıza çıktı.. O günden bu yana ülkemizin dört bir yanında on binlerce kilometrelik kaymak gibi duble yol yapıldı ama bizim topu-topu 30 kilometrelik yolumuz 20 yılda bitirilemedi.
Alın size bir başka örnek; Hepimizin büyük bir özlemle beklediği sanayileşmeden..
İstihdam konusunda bir lokomotif görevini gören tekstil sektörünün kalıcı olarak bir şehirde kalıcı olmasını sağlayan tekstil kent örnekleri bölge genelinde bir elin parmak sayısını geçmezken, ilimizde çalışma başlatıldı.
1200 kişiye istihdam imkânı sağlayacak bir proje DİKA tarafından hazırlandı.. Bugün-yarın başlayacak diye beklerken, bir de baktık ki birileri projeyi sumen altı etmiş.
Bugün bölge genelinde hatta ilimizin bazı ilçe ve beldelerinde onlarca tekstil kentte on binlerce işçi iş imkânı bulurken, biz yine yutkunuyor ve 2020 yılında hazırlanan 250 kişilik tekstil kent projesinin gün ışığına kavuşmasını bekliyoruz.
Bu konuya önümüzdeki günlerde değinmeye devam edeceğim.
Kısacası biz neden hep geri kalıyoruz diye kendimize sormamız gerekiyor.