Ammo Rıfat Bakır’ı bugünde tanıtmaya devam ediyoruz Komutan “Sen bizi düşündün, bize jest yaptın, mutlu ettin, bizde sana karşılığını vermek istiyoruz ” şeklinde konuşunca Rıfat Bakır gönlündeki düşünceyi açıklar ve “O zaman beni uçağa bindirin”diye bir talepte bulunur. Komutan, bu genç adamı kırmaz. Onun uçağa bindirilmesini emreder ve uçmasını sağlar. Bakır’ın içinde bulunduğu uçak Siirt semalarında bir tur atar. Uçaktan iner inmez alandaki Siirtlilerin etrafını sardığını ve merakla çeşitli sorular yönelttiğini belirtmeye gerek yoktur sanırım. Böylelikle Rıfat Bakır Siirt’te uçağa binen ilk sivil insan olarak ilimizin tarihine geçer.
Rıfat Bakır rutin hayatı sevmez. Fotoğrafçılığın ötesinde arayışları devam eder. Bu arayışlar sonucu 1926 yılında tekrar İstanbul yollarındadır. Bu kez de bir başka yeniliğin peşindedir. İstanbul’da bir süre kaldıktan sonra aldığı sinema makinesiyle Siirt’e döner. Büyükçe bir tarihi yapının camlarını siyah perdelerle kapatıp ilk sinema gösterisini gerçekleştirir. Siirtlilerin şaşkın bakışları altında beyaz perdeye ışığı yansıtır. Seyircilerin üstüne-üstüne gelen atlılar, patlayan silahlar, hızla koşan atlılar, çarşılarda yürüyen kalabalıklar, dans eden kadınlar salona dolar. Siirtliler beyaz perde de gördüklerinden dolayı şaşkındırlar. Hatta bazıları Rıfat Bakır’ı büyücülükle itham ederler.
Hayat devam ediyor , Rıfat Bakır’da da arayışılar. 1930 yılında dördüncü yeniliğine imza atar ve ilk müzik kursunu açar. Kursta nota dersleri vermeye başlar. 1934 yılında Vali Ali Sakıp Beygo tarafından bando muallimliğine atanır ve ilk bandoyu kurar. Daha önce müzik kursuna devam eden öğrencilerle kurduğu bu bandonun tam 25 yıl boyunca şefliğini yapar. Çok sayıda enstrüman çalmaktadır ama, caza olan tutkusundan ötürü saksafon onun için favoridir. Siirt’in ilk ve tek saksafoncusu olur. Zaten o devirde Türkiye’de saksafon çalan kişi sayısı azdır. Aralarında Rıfat Bakır’ın da olduğu yalnızca altı müzisyen saksafon çalmaktadır.
Rıfat Bakır’ın müzisyenliği yalnızca bandoyla da sınırlı değildir. Müzisyen arkadaşlarıyla birde caz orkestrası kurmuştur. Halk evi etkinliklerinde, milli bayram, düğün ve benzeri etkinliklerde kurduğu bu orkestrayla müzik çalar. 1930’lu yılların ortasında Rıfat Bakır’ın şefliğini yaptığı bu orkestra her türlü dans müziğini çalabilmektedir. Bu orkestranın sayesinde o yılların gözde dansları rakın rol, vals ve benzeri Siirt’te bilinmektedir. Rıfat Bakır ve ekibinin verdiği caz konserleri sayesinde o devirlerde Siirt’te yüzlerce caz sever ortaya çıkar. Bunlardan dördü caz tutkularından dolayı daha sonraki yıllarda, Amerika’ya gider ve San Fransisco’ya yerleşirler.
1950’li yıllardan itibaren Rıfat Bakır sivil toplum örgütlenmesine önem vermeye başlar ve aynı zamanda bölgedeki ilk sivil toplum örgütlerini kuran kişi olarak ön plana çıkar. Siirt Müzik ve Milli Folklor Derneği, Sivil Emekliler Derneği, Mezarlıkları Güzelleştirme ve Koruma Derneği, Siirt Battaniyeciler Derneği gibi dernekler onun kurduğu ve ilk başkanı olduğu derneklerden birkaç tanesidir. Bu değişik hemşerimizin hayatına yarınki yazımızda da devam edeceğiz.