Nöbetçi Eczaneler
Türkiye’mizi yönetme şansı bulan iktidarların tümüne yakınının yıllardan beri “Dost ve müttefik” olarak ifade ettikleri ABD’nin, hiçbir zaman güvenilir bir müttefik ve stratejik ortak olmadığı görüşünü paylaşan halkımız, son zamanlarda ülkelerimiz arasında tırmanan gerginliğin giderilmesine yönelik olarak bir müddet önce start verilen görüşmelerle ilgili yapılan açıklamaları, dikkatle takip ediyorlar medyadan…
Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Operasyonunun başarı ile sonuçlanmasından sonra sıranın Münbiç’e geldiği sık sık dile getiriliyor ve bu konudaki kararlılığı AKP grup toplantısında dile getiren sayın Cumhurbaşkanımız; “Sayın Obama da doğru konuşmadı, Trump da aynı yoldan gidiyor. Münbiç’ten çıkacağız dediler. Hadi çıkın.. Kimleri getirdiniz oraya? PYD’yi, YPG’yi, PKK’yı yerleştiriyorsunuz, hala Münbiç’e gelmeyin diyorsunuz..” sözleri ile tepki göstererek bu konudaki kararlılıktan dönüş olmayacağı mesajını verdi ABD yönetimine…
Son verilen görevinden yakın günlerde ayrılacak olan ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Ankara’ya gelerek ilgililerimizce yaptığı görüşmeler sonrasında Münbiç konusunda ABD yönetimi ile anlaşmaya varıldığı vurgulanmış ve bunun Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu tarafından açıklandığı dile getirilmişti medyada… ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauert, bu konuda sorulan soruyu yanıtlarken Türkiye ile Münbiç konusunda henüz bir mutabakat sağlanmadığını belirtince Bakan Çavuşoğlu “Anlaşmaya vardık demedik, anlayışa vardık..” diyerek, bu anlayışın yeni ABD Dışişleri Bakanınca da paylaşılması durumunda olumlu sonuç alınabileceğini dile getirdi yaptığı yeni açıklamasında…
ABD’nin müttefiklikle bağdaşmayan tutumu yeni değildir ve bu gerçeği gören halkımız, ülkeyi yönetme şansını bulan iktidarların tümüne yakınının bu gerçeği sorgulamıyor olmalarından büyük rahatsızlık duyduklarını belirtiyorlar bir araya geldikleri mekanlarda… Suriye’deki gelişmelerin başlangıcında kendisiyle birlikte hareket edilen bu NATO müttefikimiz “Stratejik ortak” sınırlarımızda ülkemiz bekasına tehdit oluşturabilecek terör gruplarını bizlere tercih ederek silah ve mühimmat desteği verdi kendilerine… Okyanus ötesinden Ortadoğu’ya gelen ABD’nin Suriye halkını bir diktatörden kurtararak demokrasiye kavuşturmayı amaçladığını söylemek için aptal ve ahmak olmak gerekir elbet… Ne için geldiği belli olan bu emperyal gücün bölgedeki bazı ülkelerden destek almasına gelince, çok büyük bir gaflet olmaktadır kanımca da…
“Stratejik ortak” diye bağrımıza bastığımız bu ülkenin müttefikliğinden sayısız zararlar gördüğümüz gerçeği çok net şekilde gün ışığındadır ama bu iğrenç tutuma kesin tavır koymak yerine sert tepkiler gösteriliyor sadece ve bu tutumdan derin üzüntü duyuyor halkımız… Hemşerilerim, bekamıza yönelecek tehlikeler için gerçekleştirdiği operasyonlardan rahatsızlık duydukları anlaşılan ABD’nin sergilediği tutumlar nedeniyle; “Bu anlayışsızlıklarını ne zaman anlayacağız?” diye düşünmekten alamıyorlar kendilerini… bize karşı olan hataları o kadar çok ki, nasıl yıllardır “müttefik” olarak görülmüş, hayret ediyorum doğrusu…