İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan asgari ücret tespit komisyonunun ilk toplantısını aralık ayı başında yapacağı, ikinci toplantının ise aralık ayının ortalarında olacağı ve ay sonunda da 2025 yılı asgari ücreti yanı sıra, emeklilerin ve memurların maaşlarına yapılacak zammı belirleyerek. kamuoyu ile paylaşılacakları belirtilmekte.
TÜİK’İN sözde tespit ettiği enflasyon farkı göz önüne alınırsa maaşlara yapılacak zam yüzde 40 seviyelerinde olacak. Bu da asgari ücretin 2025 yılında 23 bin 802 lira olma ihtimalini güçlendirmekte.
Bilindiği gibi 2024 yılı için asgari ücret 17.002 olarak belirlenmiş, en düşük emekli aylığı ise 10.500 TL olarak belirlenmişti.
Memur ve emeklilerin maaş artışları tespit edilirken, sözde yıl içinde gerçekleşen enflasyon rakamları kıstas alınmaktadır. Tabii, TÜİK tarafından yapılan tespitlerin ne kadar doğru olduğu hayli tartışmalıdır. O TÜİK ki, neredeyse bütün Türkiye insanlarını refah ve mutluluk içinde göstermek becerisi sergileyebilmektedir.
Türkiye’de, en güvenilmez kurumların başında TÜİK’in geldiğini belirtmemize gerek yok. Millet, enflasyonun gerçek oranını zaten çarşı-pazara çıktığında ve fiyatları gördüğünde hesaplayabilmektedir. TÜİK’in sözde tespiti, boş havanda su dövmekten ibarettir. Ancak, maaş artışlarında kıstas alınmaları haliyle memurların, işçilerin, emeklilerin aleyhine durumlar ortaya koymaktadır.
Biz daha önce de 2025 yılı için memur ve emekli maaşlarına yapılacak zamla ilgili bir öneride bulunmuş ve SEYYANEN bir artış yapılmasını önermiştik. Bütün memurlara ve emeklilere 2025 yılı için ayda ONBEŞBİN TL seyyanen zam yapılması en gerçekçi bir tespit olacaktır.
Bilindiği gibi emekliler kategorisi içinde çeşitli sınıflar vardır. Memur emeklileri, Bağ-Kur’lular, SSK’lılar ve diğerleri! Kabul etmeliyiz ki, emekliler içinde en mağdur durumda olanlar Bağ-Kur emeklileridir. Çünkü Bağ-Kur emeklileri arasında asgari ücretin çok altında maaş alanlar bulunmaktadır. Şimdi siz, zaten düşük olan bir ücreti asgari ücret olarak kabul edeceksiniz, sonra da bu ücreti, bazı emeklilerin maaşlarına yansıtmayacaksınız. İşte, (adaletsizlik içinde adaletsizlik) olarak yorumlanacak durum budur.
Keşke, Türkiye’deki bütün kurum ve kuruluşların tespitleri meteoroloji kadar gerçekçi ve hassas olsaydı. Türkiye’de, en güvenilir kurumun METEOROLOJİ olduğunu anımsatalım. Bu neden böyle derseniz, gayetle normal. Çünkü, meteoroloji tahminlerine hükümetlerin müdahalesi gerekmiyor! TÜİK ise emir-komuta zinciri içinde hareket etmekte.
Önümüzdeki hafta başlayacak çalışmalarda baş aktörler hükümet temsilcileri ve işverenler olacağına göre, vay asgari ücretlilerin, emeklilerin ve memurların haline!