Nöbetçi Eczaneler
Geçenlerde, bir yerde ATATÜRK’TEN söz açıldı. Atatürk’e ve Atatürkçülüğe karşı saldırıların yoğunlaştığı günümüzde, bu anekdotu yazarak, Cumhuriyetimizin Kurucusunu rahmet ve minnetle analım istedik.
Siirtli olan ve Siirt’te de Müftülük görevinde bulunan Merhum Cevat Durceylan, görevinin ilk yıllarında Siirt’in ilçesi durumundaki Şırnak’ta Müftü olarak görev yaparken, Kaymakamın haksız tasarruflarına karşı çıktığından açığa alınır ve memuriyetine son verilir.
Görevine son verildiği için Siirt’e dönen ve bu arada ağır bir hastalık geçiren Müftü, çareyi doğrudan ve bizzat ATATÜRK’E mektup yazmakta bulur. Mektubunda Şırnak Kaymakamının haksız tasarrufuyla görevine son verildiğini, bu stres yüzünden, ağır bir şekilde hastalanarak yatağa düştüğünü, maddi açıdan tedavi olmak imkânının bulunmadığını yazar.
Tabii, gönderilen mektubun ATATÜRK’E ulaşıp ulaşmayacağı belli değildir. Amma, aradan kısa bir süre geçtikten sonra, Atatürk’ten mektup ve 50 lira para gelir. Mektupta, tedavisi için Ankara’da bir hastanede yer temin edildiği, 50 liranın da yol masrafı olarak kullanmak üzere gönderildiği belirtilir. O zamanın 50 Lirasının değerini anlamak açısından, bir memurun asli maaşının 10 lira olduğunu belirtmekte yarar var.
Atatürk, mağdur durumdaki Müftüye sadece tedavi imkânı ve para göndermekle kalmaz, görevine iade edilmesine emir verdiği gibi, gelen yazıda, iyileşmesinden sonra göreve başlamak üzere Manisa Müftülüğüne atandığı ve açığa alınması sebebiyle kesilmiş olan tüm maaşlarının verileceği belirtilmiştir.
Atatürk’le ilgili yaşanmış tarihi değerdeki anekdotu anlatan Merhum Müftünün yeğeni bir din adamı. Bu anekdotu anlattıktan ve özellikle gazeteye yazılmasını istedikten sonra sözlerini şu sözlerle bağladı:
-Yüce ALLAH, Mustafa Kemal’e rahmet eylesin. Şimdi, değil Cumhurbaşkanına, bir bakana, hatta bir milletvekiline dahi mektup yazınız da derdinizi anlatınız, bakalım, hiç cevap alabilecek misiniz! ATATÜRK için haşa (DİNSİZDİ!) diyen, DİNSİZİN TA KENDİSİDİR…
Evet, ATATÜRK BUDUR İŞTE!
