Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fatih ARITÜRK
Fatih ARITÜRK

Avrupa Birliği mi, Ayak Bağı mı!!!

Türkiye, 14 Nisan 1987’de Avrupa Birliğine tam üye olmak için başvurmuştu.  AKP de iktidar olduğunda bütün gücüyle Avrupa Birliğine sarılmış görünüyordu. Gerçekte, Avrupa Birliğine girmek gibi bir niyeti yoktu amma, (Avrupa Birliğine Uyum Yasaları) adı altında bazı yasaları meclisten geçirmek için kullandı!

Kökeni (Milli Görüşçü) olan AKP’nin de Avrupa Birliğine bir (Hıristiyanlar kulübü) olarak baktığına şüpheniz olmasın. Yani, Avrupa Birliğine girebilmek bahanesi adı altında yasalar çıktı, sonra da, (tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna) denildi. İşin özeti bu. Bakın, artık hiç Avrupa Birliğinden ciddi bir şekilde bahsediliyor mu! Avrupa Birliği umurlarında bile değil! Hatta, Avrupa BLirliğini artık AYAK BAĞI olarak görüyorlar. Çünkü, sürekli olarak Türkiye’nin aleyhine kararlar alıyorlar. Son örnek, Ekrem İmamoğlu’nun derhal serbest bırakılması talepleriyle ilgili!

Oysa Türkiye’nin bu biriliğe katılması, yılların düşüydü. Avrupa Birliğin kurulmasında ilk adım ikinci dünya savaşından sonra 1940 yıllarda atılmış, Avrupa’daki ülkeleri birleştirmek, özellikle komşu ülkeler arasında oluşan savaş dönemlerini tamamen sonlandırmak için başlatılan bir çalışmaydı!

Bu amaçla, 1949 yılında Avrupalı ülkeler Avrupa Konseyi adı altında toplanmaya başladılar. 1950 yılında ise Avrupa kömür ve çelik topluluğunun kuruşuyla birlikte genişletildi. İlk anlaşmaya Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Lüksemburg ve Hollanda ülkeleri katıldı. Günümüzdeki Avrupa Birliğinin kurucu üyeleri bu ülkelerdir.

1950 yıllarındaki soğuk savaş esnasında özellikle doğu ve batı Avrupa arasında oluşan çatışmalar ve bölünmeler kapsamlı bir Avrupa Birliğinin gerekliliği konusunda ilk sinyalleri vermişti.

Bunun üzerine 25 Mart 1957 yılında imzalanan Roma antlaşması ile Avrupa Ekonomik Topluluğu kuruldu ve bu şekilde insanların ürünlerin ve sermayenin Avrupa içinde serbest dolaşım hakkı doğmuş oldu. Geçen zamanlarda birlik yeni üyelerin katılmasıyla genişledi.

Türkiye 1959 yılında bu topluluğun bir parçası olmak için başvuruda bulundu. 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında bir ortaklık çatısı oluşturdu. Bu antlaşma 12 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe girdi. 12 Eylül 1980 Darbesi AET ile Türkiye arasındaki ilişkilerin dondurulmasına yol açtı. 1983 yılında çok partili seçimlerin yapılması üzerine Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki ilişkiler yeniden canlandı. 14 Nisan 1987 tarihinde Türkiye resmen tam üyelik başvurusunda bulundu. Avrupa Birliği’yle bütünleşmenin ilk aşaması olarak Türkiye 1 Ocak 1996 tarihinde Avrupa Birliği’yle Gümrük Birliği’ne girdi.

2000’li yıllarda Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılma sürecinde bir hızlanma gözlendi. 17 Aralık 2004 tarihinde Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye’nin katılma müzakerelerinin 3 Ekim 2005 tarihinde başlamasına karar verdiler. Başlayacak müzakerelerin ne kadar sürede tamamlanacağı konusunda kesin bir karar verilmedi.

Avrupa Birliğinin, hiçbir şekilde Türkiye’nin tam üyeliğini onaylayacağı inancında da değiliz! yarayacağını zannetmiyoruz. Avrupa Birliği, bir zamanlar Erdoğan’ın da liderleri konumunda olan Merhum Necmettin Erbakan’ın deyimiyle bir HIRİSTİYAN KULÜBÜDÜR. BİR HAÇLI TEŞEKKÜLÜDÜR. Müslüman bir ülke olan TÜRKİYE’Yİ İÇLERİNE ALMAZLAR. Boş havanda su dövmeye devam etmeyelim!

Zaten, hükümetin taktiği de budur. Bir süre milleti Avrupa Birliğiyle oyaladı. Uyum yasaları adı altında, istediği yasaları çıkardı. Artık, Avrupa Birliğine AYAK BAĞI gözüyle bakıyor!!!

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER