Günümüzde çocukların televizyon önünde geçirdikleri süre gittikçe artmaktadır. Özellikle küçük yaştaki çocuklar çizgi filmlerin büyülü dünyasına kendilerini çok fazla kaptırıyorlar. “Yapılan araştırmalarda çocukların hafta içi %41’inin 5 saat, %26,7’sinin 10 saat, %11,3’ünün 15 saat televizyon izledikleri saptanmıştır. Bu süreler çocuğun sağlığı için elbette ki zararlıdır.” Okul öncesi dönemde ise çocuklar genel olarak şiddet içerikli çizgi filmler izlemektedir. Bu durum maalesef çocuğun ileriki adımlarında ve yaşlarında negatif davranış teşkil edebilecek potansiyeldedir. Çocuklarımızı çizgi filmlerin olumsuz etkilerinden soyutlamak için alabileceğimiz tedbirler vardır.
Bunlar;
– Çocukların izledikleri çizgi filmleri kontrol altında tutmak.
– Şiddet ve öfke içerikli çizgi filmlerin izlenmesini engellemek.
– Çocuklara farklı aktiviteler ve hobiler sunup onları televizyon ve çizgi film dünyasından olabildiğince uzak tutmak.
Okul öncesi çağındaki çocuklar izledikleri çizgi filmleri somut olarak yorumlarlar yani karakterlerin ve yaşanılan olayların olağanüstü ve gerçekdışı olduğuna ihtimal vermezler. Çocuklar çizgi filmlerdeki süper kahramanlara özenerek oyunlarında özendikleri çizgi film karakterinin özelliklerini davranışlarına yansıtırlar.
Örnek alınan karakterler eski dönemde çocukların hayatına masallarla girerken, şimdi çizgi filmlerle girmektedir. Çizgi filmlere bakıldığında günümüzde eskinin masal işlevlerini izleyicilerine sunduğu ve tıpkı masallardaki gibi ayrıntıya inmediği olağanüstülüklerle dolu olduğu görülmektedir. Bir bakıma çizgi filmler, bugünün masallarıdır denilebilir. Ayrıca çizgi film kahramanlarının genelde çocuk karakterler olmaları ve devamlı olarak büyüklerle mücadele içerisinde bulunmaları, en güçsüz/sıradan varlıkların beklenmedik başarılar göstermesi, tıpkı masallardaki gibi her zaman iyilerin kazanıp kötülerin kaybetmesi/cezalandırılması, iyilerin kalpleri kadar dış görüntülerinin güzel; kötülerin ise içleri kadar dışlarının çirkin olarak aksettirilmesi de kahramanların çocuklarca çok sevilmesinin gerekçeleri arasında gösterilebilir. (Türkmen ,2012)
Çizgi filmler çocuklar üzerinde çok fazla etkili olduğu için hemen hemen her kültürde önemli bir yere sahip olmuştur. Batı kültürüne ait yapımlar genel olarak çocuğa “aşırı tüketim, bireyselleşme” gibi olguları entegre etmeye çalışmıştır. Ayrıca batı kültürüne ait öğelerin değerleri de bu yolla itinayla yerleştirilmiştir, Türkiye’de ise televizyon da yer alan çizgi filmler genel olarak yabancı yapımlardan uyarlamadır. Bu çizgi filmlerin hamurunda ise genel olarak yabancı kültürün izleri, davranışları ve değerleri görülmektedir. Bu da henüz çocuğun kendi kültürünün özünü tam kavrayamamasına sebep olur. Son yıllarda ülkemizde Türk yerli çizgi film üretme çabası görülmektedir. Özellikle 2008 yılında TRT ÇOCUK kanalının açılmasıyla bu üretim çabası artmış ve televizyon dünyasına girmiştir.