İşsiz ve dar gelirli vatandaşlarımızın yanı sıra yakınmaları azalmayan bir kesim de “küçük esnaf” olarak ifade edilen vatandaşlarımızdır ve var olan ekonomik krizin pandemiyle birlikte daha da ayyuka çıkmasıyla beraber piyasadaki kesatlık yüzünden her yıl işyerini kapatmak mecburiyetinde kalan esnaflar, işsizler ordusuna iltihak etmektedirler.. Küçük esnafı zor durumda bırakan etkenlerden biri AVM’lerin her geçen gün yaygınlaşmasıdır.. Küçük esnafların bu alışveriş merkezleri ile rekabet etme şansı yoktur ve böyle bir birliktelik sağlayamaz durumda oldukları da gözden kaçmamaktadır. AVM’lerin yaygınlaşması faktörü yanı sıra, piyasadaki kesatlığın en önemli nedeni ise, vatandaşların satın alma güçlerini yitirmiş olmalarıdır.. Denilebilir ki, alım gücü olmayanlar neden alışveriş merkezlerini tercih ediyorlar?. Elbette ki, küçük esnafa göre az da olsa satışları daha ucuza tutmalarıdır.. Vatandaşın satın alma gücü olsa, alışveriş merkezine gitmek yerine, kendisine yakın olan mahalle bakkalını tercih edecektir.. Anlaşılacağı gibi, piyasa kesatlığının asgari düzeye indirgenebilmesi için milli gelir dağılımındaki adaletsizliğin ve onun en önemli halkasını teşkil eden ücret dengesizliğinin giderilmesi gerekmektedir.. Bu beklenti yerine getirilmedikçe, halkımız, arzu ettiği refaha kavuşmaktan uzak kalacak, hatta biraz daha refahsızlık batağında çırpınacaktır.. Bu sorun, neredeyse bitirilme noktasına getirilen terörden sonra halkımızın en önemli sorunudur diyerek dikkatleri çekiyorum.

YAZARLAR
TÜMÜ