DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 25 Mart Pazartesi günü Ünye’de bir basın toplantısı düzenledi. Sorulan soruları yanıtlayan Babacan, seçim çalışmalarında yer alan bakanlara ve emeklilerin geçim sıkıntısına değindi.
“İktidar olmanın avantajlarını tek bir partiye kullandırırsanız,
adil ve tarafsız bir seçim süreci olmaz”
“Dolayısıyla bu gerçekten kabul edilebilir bir şey değil. Yani her şey yasada, Anayasa’da yazmak zorunda değil ki. Bir etik duruş olur, biz nasıl etik duruşumuzu, ahlaki duruşumuzu ortaya koyduk. Bir ahlaki duruş ortaya koyarlar ve derler ki, ‘Bizim bakanlık görevimiz hassas bir konudur, tarafsız çalışması gereken bakanlıktır.’ Şu anda iktidarın bütün imkanlarını, bütün propaganda makinesi ve iktidar olmanın bütün avantajlarını sadece bir tek bir partiye kullandırırsanız bu adil ve tarafsız bir seçim süreci, adil ve tarafsız bir seçim ortamı olmaz.”
“Pek çok konuda yargıya işin düşebileceği bir ortamda,
o birimlerin başında olan bakanlar görevlerini tarafsız yapamazlar”
“Biliyorsunuz eskiden Anayasa’da bir hüküm vardı; adalet bakanı, içişleri bakanı, ve ulaştırma bakanı görevlerinden istifa eder ve oraya partisiz, tarafsız, daha çok teknokrat kimliği ön planda olan bakanlar atanır ve seçim kampanyası öyle yürür idi. Ama 2017’deki Anayasa değişikliğinde o hüküm çıkarıldı. Dolayısıyla Adalet Bakanı da,
“Hükûmet tercihini parası olandan yana kullanmakta”
“Emekliye gelince para yok diyor, faize gelince parayı buluyor. Kur Korumalı Mevduat deyince yine parayı buluyor, hatta Merkez Bankası’na karşılıksız para bastırıp buluyor, emekliye gelince para yok diyor. Şu andaki hükûmet tercihini parası olandan yana kullanmakta. Çünkü karar verenlerin etrafını saranlar parası olan insanlar, dikkat edin. Kimler karar verenlere yakın duruyor, kimler karar verenlerle cepten cebe konuşabiliyor? Bir emeklimizin, çiftçimizin cepten cebe konuşması mümkün mü? Mümkün değil. Ama parası olanlar rahat ulaşıyor. Et ithalatçıları, buğday ithalatçıları cepten cebe rahat konuşabiliyor.”