DEVA Partisi Genel Merkezi’nde bir araya gelen Babacan ve İmamoğlu, görüşme sonrası düzenledikleri basın toplantısında Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti Belediyelerine kayyum atamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ali Babacan şunları söyledi:
“Tam demokrasi demeye devam ediyoruz”
“Demokrasi kalite kalitedir. Ülkelerdeki demokrasilere baktığımızda daha kaliteli ve daha iyi seviyede yönetilen ülkeler de var; demokrasi kalitesinin son derece düştüğü ülkeler de var. Onun için biz tam demokrasi dedik, tam demokrasi demeye devam ediyoruz. Tam demokrasi ne demektir? Sandıktır, seçimdir, millî iradenin mutlaka egemenliğidir ama aynı zamanda hukukun üstünlüğüdür. Tam demokrasilerde halkın iradesini temsil etmek gibi meşru bir zemini vardır. Seçilmiş makamlar bir temsil makamıdır, millî iradeyi temsil der. Bu ilkelerden hareketle son bir haftadır yaşanan gelişmeler ve bu kayyum görevlendirmeleri demokrasinin, tam da bu seçilmiş olmanın meşruiyetinin dayandığı ilkenin kalbine hançer saplayan uygulamadır.”
“Sorunların meşru demokrasi zemininde çözülmesi gerektiğini bir prensip olarak savunmaktayız”
“Ülkemiz zor dönemlerden geçiyor. Şöyle bir baktığımızda 2017-2018’den bu yana, partili ve taraflı Cumhurbaşkanlığı sistemi ülkemizde uygulanmaya başladığından bu yana ülkenin sorunları sadece büyüyor. O gün bugündür çözülemeyen hiçbir temel sorun olmadığı gibi sorunlar üzerine yeni sorunlar eklene eklene devam ediyor. Bir prensip olarak ülkenin sorunlarının ancak ve ancak meşru demokrasi zemininde çözülmesi gerektiğini hep savunduk. Meşru demokratik zeminde çözüm aramak zorundayız.”
“Terör örgütlerinin, şer odakların işine gelen bir ortam oluşur”
“Eğer demokrasi bu ülkede çözüm olmazsa, sandık çözüm olmazsa, sandığın ve seçimin millî iradenin göreve gelenlerin arkasında olması gereken sağlam tablo bozulursa, millî birlik ve beraberliğin yara almasına, zarar görmesine sebep olur. Üstelik aynı zamanda terör örgütlerinin de şer odaklarının da işine gelen onlar için elverişli bir ortam oluşturulur.
“Atanmış kişinin tek bir imzasıyla seçilmiş kişinin görevden alınması demokrasiye zarar verir”
“Kayyum meselesiyle ilgili ilkesel duruşumuz çok nettir. Partimizi kurduğumuz gün açıkladığımız programda, hazırladığımız eylem planlarında çok sağlam ilkesel bir duruşumuz vardır. Bir seçilmiş belediye başkanı makamda olan, milli iradeyi temsil eden bir başkan ancak bağımsız ve tarafsız yargı kararıyla olmalıdır. Atanmış bir kişinin tek imzasıyla bir seçilmişin görevden alınması demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkesine zarar verir. Çözümün nasıl olacağını tüm detaylarıyla daha önce ortaya koyduk.”
“Eğer çözüm arıyorsak, bir mevzuat düzenlemesi gerekiyorsa bunun adresi Meclis’tir”
“Yeni seçilecek ve göreve gelecek cumhurbaşkanını meclis içinden gelmesidir. Olmadığı takdirde tam demokrasiden bahsedemeyiz. Bununla ilgili bir mevzuat düzenlemesi gerekiyor mu? Gerekiyor. Anayasa’da dokunuşlar yapılması gerekiyor mu? Gerekiyor. Tüm bu çalışmaların adresi TBMM’dir. Eğer çözüm arıyorsak, bir mevzuat düzenlemesi gerekiyorsa bunun adresi Meclis’tir. Bugün Sayın İmamoğlu ile bu konuları oldukça geniş çerçevede değerlendirdik. Önce sistemi sağlamlaştırıp sistemi doğru yönetmenin takipçisi olmamız lazım. Öncelikle şu sistemi, kayyum meselesini tam demokrasi ilkesine yaraşır bir noktaya getirmek ve o sistemin takipçisi olmak gerekiyor. Bütün bu sıkıntıları biliyoruz; kayyum atanan ilçelerde vatandaşların hissiyatlarını da anlıyoruz. Bu hak mücadelesinin zemininin meşru zeminde yürümesi lazım. Bir yanlış başka yanlışla düzeltilmez. Yanlışların düzeltilmesi, haklı meşruiyet zemininde yürütülmesi gerekir.”