Siirtliler olarak çok kötü bir huyumuz var. Kişileri, olayları her zaman ben eksenli olarak değerlendiriyoruz. Olaydan faydalanıyorsak ondan daha yararlı, daha gerekli, daha iyi bir şey yoktur.
Aksi durumda da o iş gereksiz, o iş israftır ve o işi yapmayı günaha kadar vardırırız.
İster bürokrat, ister siyasetçi, ister sivil toplum kuruluşu yöneticisi ve isterse iş insanı olsun; bize karşı iyi davranışlar sergiliyorsa, ondan maddi veya manevi açılardan bir faydamız varsa, aramız iyiyse kesinlikle o çok mükemmel ve çok yararlı bir insandır.
Bu kesinlikle vazgeçilmez bir insandır. Onun varlığı bu memleket için bir şanstır.
Oysa bu tutum yanlış ve acilen terk etmemiz gereken bir tutum.
Ölçümüz ben değil, toplumsal odaklı olmalıdır. Olay topluma yararlıysa, bize zarar veriyorsa o zarara bile seve seve katlanalım.
Kişi bize önem vermiyorsa veya ondan bir yararımız olmuyorsa, ancak görevini düzgün bir şekilde yerine getiriyorsa, hırsızlık yapmıyorsa ve toplumun önemli bir bölümü ondan memnunsa o kişi iyidir ve doğru yaptığı işlerde ona destek vermek zorundayız.
Kısacası her zaman ölçümüz daima ben odaklı değil, biz odaklı olmalıdır.
İnanın o zaman; Siirt bütün sorunlarını çözer ve kalkınmasını sağlar. Hem de çok kısa bir süre de.