Kara para aklama suçuyla ile ilgili hakkında iddialar bulunan Sezgin Baran Korkmaz’la bir restoranda yemek yerken çekilen fotoğrafını yayınladığım için hakkımda suç duyurusunda bulunan Yargıtay Üyesi T.S.N. “içinde bulunduğu hali görmeden” benim suç işlediğimi iddia etmişti. Yerel mahkeme hakkımda ceza vererek 1 yıl 8 ay hapis cezasına hükmetmişti. Yargılama sırasında avukatlarımız tarafından bir çok kez anlatıldığı üzere olayın bir gazetecilik faaliyeti olduğu, bir hakimin hele Yargıtay hakimlerinden tekinin bile böyle bir şeyle anılmasının yargıyı savaş hattına atmak olacağı, nemli gözlerle ifade edilmesine rağmen hakkımda mahkumiyet kararı kurulmuştu. Kararı istinaf ettik ve dosyayı inceleyen hakimler hakkımda BERAAT kararı verilmesine hükmettiler ve şunu karara derç ettiler: “Hakkında kara para aklama suçlaması bulunan ve bu nedenle kamuoyuna mal olmuş birinin, bir yargı mensubu ile birlikte kamuya açık bir mahalde yemek yemesinin haber değeri taşıdığı, sanığın paylaşımının Anayasanın 28. ve 5817 Basın Kanunun 3. Maddesinde düzenlenen basın özgürlüğü içinde kaldığı…” Böylece hak yerini bulmuş ve güzide hakimler gazetecilik adına önemli bir karara imza atmışlardır. Bu davada şahsımı savunan ve avukatlığımı üstlenen değerli avukatlarım Av. Cüneyd Altıparmak ve Av. Ömer Avcı’ya adaletin tesisi için gösterdikleri yoğun çaba ve hukuki mücadele için teşekkür ederim. Ayrıca davanın tüm aşamalarında yanımda olan, destek olan gazeteci dostlarıma ve büyük ailem olan Türk İnternet Medya Birliği’ne şükranlarımı sunuyorum…
