Basma Kalıp Hutbeler!

Bilindiği gibi yıllardan beri Cuma hutbeleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanarak Müftülükler aracılığıyla 81 ile gönderilmekte ve okutulmaktadır.

Bu uygulamanın, dinin esaslarına aykırı olduğunu belirtiyor ve Diyanet İşleri Fetva Kurulunun konuyla ilgili bir karar ittihaz etmesini bekliyoruz.

Diyanet İşleri Başkanlığının işgüzarlığı yüzünden hutbelerde yerel sorunlar gündeme getirilmemekte, basma kalıp hutbelerle hükümetlerin politikalarına uygun hutbeler hazırlanmaktadır. Oysa, Cuma hutbelerinin amacı, irat edildikleri yörelerdeki sorunlar konusunda cemaatlerin dikkatlerini çekmek ve uyarmaktır. Hutbeler, basma kalıp olunca, Diyanet İşleri Başkanlığı hükümetlerin politikalarının etkisi altında kalarak hutbeler hazırlamaktadırlar.

Bu konuda örnekler çoktur. Türkiye Cumhuriyetinin yüzüncü yılının kutlanmasında, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanarak Türkiye genelinde okutulan hutbede Cumhuriyetin Kurucusundan bahsedilmedi, Çanakkale savaşlarının konu alındığı Cuma hutbesinde de  “ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum” diyen Mustafa Kemal’in adı anılmadı.  Oysa, Cuma hutbesini hazırlamak işi İslami kurallar çerçevesinde hutbenin okunacağı imamlara bırakılırsa, hutbeyi irat edecek imam hatiplerin büyük çoğunluğu mutlaka ama mutlaka hutbede Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının adına yer vereceklerdir.

Şimdi, Diyanet İşleri Başkanlığı fetva kuruluna soruyoruz. Cuma günleri için basma kalıp hutbeler hazırlatarak Türkiye genelinde okutmanız, dinen caiz midir. Bunu İslam dininin hangi kuralına göre icra ediyorsunuz. Hulefa-i Raşidin döneminde bile böyle bir uygulama var mıydı.

Basma kalıp hutbelerden vazgeçin. Hutbeler, hatiplerin kendileri tarafından hazırlansın. “Öyle bir kabiliyetleri yok” diye vehmediyorsanız, liyakatsizleri bu gibi önemli mevkilere getirmeyin. Cuma hutbeleri için gerekirse o illerdeki İlahiyat Fakültelerinin dekanlarını, profesörlerini görevlendirin. Yeter ki, hutbeler tek kalemden çıkmasın, basma kalıp olmasın…