Son günlerde en çok dillendirilen konular arasında yüksek düzeyde hem de 3-5 maaş alanlar var. Sosyal medyada kendilerine 3-5 maaş verilen yüksek düzey bazı zatların maaşlarının 200 bin TL’yi bile aştığı isimleri verilerek teşhir edilmektedirler.
Türkiye’de 15 milyona yakın işsiz varken, 10 milyon çalışanın maaşları asgari ücret düzeyindeyken, birilerine devletin muhtelif kurum ve kuruluşlarından 3-5 maaş ödeniyor ve aldıkları ücret 200 bin TL’yi bile aşıyorsa, elbette çok önemli bir sorundur. Kendi işinde çalışan bir kimse ayda değil 200 bin, 1 milyon TL bile kazansa, kimsenin diyeceği bir şey olamaz. Yeter ki, namusuyla kazanmış ve kazancına göre vergisini vermiş olsun. Ancak, resmi kurum ve kuruluşlardan, ucu Devlet hazinesine dayanan teşkilâtlardan gerçekten de 3-5 okkalı maaş alanlar varsa, aldıkları paranın HARAM olacağı konusunda şüpheler olduğunu vurgulamakta yarar var.
Bakın, bizim bu AKP’liler Necip Fazıl Kısakürek’i çok severler. Konuştukları zaman, bu gerçekten büyük şairin şiirlerinden örnekler vermeyi marifet bilirler. Necip Fazıl, şüphesiz değerli şairlerimizden biridir. Yeri gelince, elbette onun söylemlerinden örnekler sunmak, konuşmaları kuvvetlendirmek açısından önemlidir. Bakın, ben de bugünkü yazımda, bu büyük şairin (DESTAN) adını verdiği şiirinin bir bölümünü okuyucularımızın dikkatlerine sunmayı ve 3-5 maaş aldıkları öne sürülen mümtaz(!) simalarla ilgili sözlerimi tamamlamayı istedim. Merhum şair Necip Fazıl Kısakürek’in bugünkü yorum yazıma uygun (DESTAN) şiirinden bir bölümü gelin beraber okuyalım. Sonra yazımızı bağlayalım:
***
Öttür yem borusunu öttür, öttür, borazan!
Bitpazarında sattık, kalkamaz artık kazan!
Allah’ın on pulunu bekleye dursun on kul;
Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa;
Yaşasın, kefenimin kefili karaborsa!
***
Gerçekten de şairin dediği gibi Allah’ın on pulunu bekleyen on kul varken, bir kişiye dokuz pulun verildiği, dokuz kişiye ise bir pulun bile düşmediği bir ortamda yaşamıyor muyuz!
Necip Fazıl’ın şiirlerini dillerinden düşürmeyenlerin akıllarına Merhumun (DESTAN) şiirinin bu bölümü hiç mi gelmiyor! Yoksa rahmetlinin şiirlerini gerektiği yerde ve zamanda hesaplarına geldi zaman mı kullanıyorlar! Onlar, bu şiiri hatırlamıyorlarsa, bari biz hatırlatalım…
TAŞLAMALAR
NECİP FAZIL’I RAHMET
VE MİNNETLE ANARKEN
SÖYLEDİĞİ GİBİDİR
YAŞANANLAR GERÇEKTEN
BİR KİŞİYE ÜÇ-BEŞ İŞ(!)
ON MİLYON İŞSİZ VARKEN
(KURT BİLE BÖYLE TAKSİM
YAPMAZ) İNAN GERÇEKTEN
(KOMŞUSU AÇ, TOK YATAN
BİZDEN DEĞİL) BUYRULMUŞ
SARAYLILAR BELLİ Kİ
TEBASINI(!) UNUTMUŞ
BİZLER TEBA ONLARSA
SARAYLIDIR KOMŞULUK
GECEKONDUYA UYMAZ
ORTADAN KALKMIŞ ARTIK
Türkiyenin tam da bu gününü anlatmış bu şiir