Siirt gelişemiyor.
Amenna.
Siirt gerilemiyorsa da en iyimser bakış açısı ile karınca misali sembolik bir ilerleme döneminde.
Amenna.
Kendi evlatları dahil Siirt’e kimse sahip çıkmıyor. Amenna.
Peki bunun nedenleri nedir? Buna kafa yoran yok. Esas sorun burada.
Bu olumsuz durumun oluşmasında benim bir payım var mı diye kendisini sorgulayan da yok.
Sanırız ki hepimiz sütten çıkmış ak kaşıklarız.
Bu konuda hiçbir sorumluluk yüklenmeyiz. Zaten öyle bir sorumluluğumuzun yükümlülüğümüzün olması da mümkün değil.
Oysa gerçekte bu durumun oluşmasında konumu ne olursa olsun her Siirtlinin az ya da çok mutlaka bir sorumluluğu vardır.
Bunun temelinde hepimizde aşırı derecede var olan bananecilik yatıyor. Toplumsal bir sorun olduğunda memleket severliğimiz, sorumluluklarımız bir anda yok oluyor. Bir başka memleketin insanı oluveririz.
Ama bu durumdan zerre misali çok ufak bir faydamız varsa kimse bizi tutmasın.
Bir anda karayı ak, akı da kara yapı veririz. Bu konuda çok ama çok maharetliyiz. Üstümüze yoktur. Bin bir dereden örnekleri bir anda arka arkaya sıralayıveririz.
İşin acı tarafı sıradan vatandaş bazılarını anlayışla karşılayabileceğimiz çeşitli nedenlerle böyle davranırken, başta siyasi partiler ve sendikalar olmak üzere bütün sivil toplum kuruluşları da aynı duyarsızlık içerisindeler.
Ya gazeteciler dediğinizi tahmin ediyorum. Onlarda aynı yolu takip ediyorlar.
Çünkü basın toplumun aynasıdır. Aynanın karşısına neyi tutarsanız onu görürsünüz.
O halde gelin hepimiz kendimizi sorgulayalım. Bu kadim şehre yazık oluyor.
Bunun vebali hepimizin.
