Allah, insanoğlunu gerçekten değişik ve izahı zor bazı duygularla dolu olarak yaratmış. Her şeyin gönlünce ve tam da istediği oranda olmasını istemek gibi. Ne bir fazla ne de bir eksik. Hatta bu değerlendirme ölçümüz zaman zaman da değişiyor. Bir gün çok önemli miktarda istediğimiz bir şeyi kısa bir zaman sonra hiç istemez veya çok az miktar ister gibi olabiliyoruz. Bu durumu en son on beş günden bu yana devam eden kar yağışları konusunda görüyoruz. Bir ay kadar önce kiminle görüşseniz; “Ah bi kar yağsa da” görsek diye başlar ve “kar’ın faydaları anlatmakla bitmez. Mikropları öldürür, toprağın mayalanmasını sağlar, meyve ve sebze verimini arttırır” diye de uzun-uzun yararlarını anlatırdı.
Neredeyse yıllardan beri ifade edebileceğimiz bir sürenin ardından kar yağışını gördük. Hem de bol-bol. Ama bakıyorum da bazı hemşerilerimiz bu durumdan sitem ediyorlar. “Kar soğuğu beraberinde getirdi. Kar hayatı felç etti, bir yere gidemiyoruz” türünden çok sayıda yakınmaları dillendiriyorlar. Galiba bu durumu en güzel şekilde Nasrettin Hocanın fıkrası özetliyor.Hani kışın soğuğundan, yazın sıcağından itiraz edildiğinde ve “Hoca seninle de olmadı, yazdan da kıştan da sitem ediyorsun” denildiğinde verdiği meşhur; “ama bahara bir şey dediğim yok” cevabı durumumuzu ifade ediyor.
Yağan karın topraklarımıza bereket getirmesi, aramızdaki siyah ve gri bütün olayların üzerini bembeyaz örtüsüyle örterek gidermesi ve hayatınızın her anının Nasrettin Hocanın sitem etmediği bahar havasında geçmesi dileklerimle…