Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Fatih ARITÜRK
Fatih ARITÜRK

Bütün Diktatörler Er-Geç Giderler!

Suriye’nin diktatörü olarak tanımlanan Beşşaru Hafızı’l-Esed, HTŞ’nin Şam’a gireceğinin anlaşılması üzerine Rusya’ya kaçtı. Böylece, Suriye sözde BİR DİKTÖTÜRDEN KURTULDU. Esad, 1971’den 2000 yılında ölümüne kadar devlet başkanlığı yapan Hafız Esad’ın oğludur.  Esad düştü, Suriye,  sözde bir diktatörden kurtuldu. Temenni edelim ki, gelenler, gidenleri aratmaz.

Diktatörler er geç giderler. Gelin son yüzyıl içinde yaşayan diktatörleri bir süzgeçten geçirelim.

Benito Musolini: Avrupa’nın ilk faşist lideri olarak kabul edilir. 1922 yılında İtalya’nın başına geçmişti. Roma İmparatorluğu’nu yeniden canlandıracağını iddia ediyordu. Cephelerdeki ve iç siyasetteki başarısızlıklarıyla başlayan çöküşünün ardından 25 Nisan 1945’te komünist partizanlar tarafından yakalandı. 28 Nisan’da metresi Clara Petacci ile birlikte kurşuna dizilerek öldürüldü.

Adolf Hitler: Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP)’nin kurucusu ve başkanıydı. Almanya’nın başına geçince önce iç temizliğe girişerek muhaliflerini vahşice katletti. Geri kalanları da hapishanelere tıktı. Ardından hem 6 milyon Yahudi’nin katledildiği Yahudi Soykırımı’nın hem de on milyonlarca insanın hayatını kaybettiği ikinci dünya savaşının fitilini ateşledi. Tarihin en kanlı faşist diktatörlerinden biriydi. Savaşı kaybettiği kesinleşince ve Sovyet ordusu Berlin’e girince, yeni evlendiği Eva Braun ile birlikte intihar etti.

Nikolay Çavuşesku: 1965’te Romanya’nın başına geçince düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı savaş açtı. Kendisi lüks bir hayat yaşarken, halk yiyecek ekmek bulmakta bile zorlanıyordu. 1989’da başlayan barışçıl gösteriler sırasında eylemcilerin üzerine ateş açılmasıyla olaylar daha da büyüdü ve ordunun da dahil olduğu bir ihtilale dönüştü. Kaçmaya çalışan Nikolay Çavuşesku ve eşi Elena Çavuşesku, 25 Aralık 1989’da yargılanarak kurşuna dizildiler.

Muammer Kaddafi: 1969’da yaptığı darbe ile Libya’nın başına geçti. 2011 yılında başlayan iç savaşa kadar da ülkeyi yönetti. Petrol zengini ülke, komşularına nazaran daha zengin görünse de kendinden başka hiç kimseye iktidar şansı tanımayan Kaddafi’nin yasakları ve kısıtlamalarıyla boğuşmak zorunda kaldı. Muhalifleri bastırmada sık sık şiddete başvurdu. Son olarak 2011 yılında başlayan iç savaşla devrildi ve isyancılar tarafından linç edilerek öldürüldü.

Saddam Hüseyin:  Irak’ın 5. Cumhurbaşkanı (1973-2003). 1970’li yıllardan itibaren devleti kademe kademe ele geçirmeye başladı.  Irak’taki Şiiler ve Kürtlere karşı pek çok kez sindirme girişiminde bulundu. Bu süreçlerde 5 bin kişinin öldüğü Halepçe Katliamı’nda olduğu gibi kimyasal silahlara da başvurdu. 2003 yılında, ABD ve Britanya öncülüğündeki koalisyon güçleri Irak’ı işgal etti. Harekatın başlamasından sonra, 9 Nisan 2003 tarihinde başkent Bağdat’ın koalisyon güçlerinin eline geçmesiyle Saddam Hüseyin iktidarı sona erdi, kısa süre sonra da Baas Partisi yasaklandı. Yaklaşık sekiz ay sonra saklandığı sığınakta yakalanan Hüseyin daha sonra yargılandı. 5 Kasım 2006’da, idam cezasına mahkûm edildiğinde yaklaşık 2 milyon insanın ölümünden sorumluydu. 30 Aralık 2006’da asılarak idam edildi.

Son yüzyılda bir çok diktatörler daha varlıklarını hissettirdiler. Sonuç itibarıyla hepsi de ya hapishanede öldüler, ya intihar ettiler. Ya öldürüldüler. Suriye’nin Beşşar Esed’i de bunlardan biri. Ancak, sonuncusu değil. Kesin olan şu ki, bütün diktatörler gidicidir. Yüce Rabbimiz, Türkiye dahil, bütün ülkeleri diktatörlerin şerlerinden korusun…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER