Büyükşehir Belediye Başkanlarına Dokunulmazlık Zırhı Verilmeli!

Mevcut yasaya göre, Türkiye’de belediye sınırları içinde ve bu sınırlara en fazla 10.000 metre uzaklıktaki yerleşim birimlerinin son nüfus sayımına göre toplam nüfusu 750.000’den fazla olan il belediyeleri, fizikî yerleşim durumları ve ekonomik gelişmişlik düzeyleri de dikkate alınarak, kanunla büyükşehir belediyesine dönüştürülebilmektedir. Bugün için Türkiye’de büyükşehir statüsünde 31 il bulunmaktadır. Alfabetik sıraya göre bunlar; Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Ordu, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van’dır.

Vatandaşlar olarak biliyoruz ki, milletvekillerine dokunulmazlık zırhının verilmesi, seçilmiş olmalarından dolayıdır. Anayasanın 83. Maddesine göre “Türkiye Cumhuriyeti Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.

Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez.

Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.”

Milletvekillerine bu hakkın tanınması elbette seçilmiş olmalarından dolayıdır. Peki, seçilmiş Belediye Başkanlarına da dokunulmazlık zırhı vermek mümkün değil mi. Tabii, dokunulmazlık enflasyonu yaşanmaması için bir ölçü getirilebilir. Meselâ, Büyükşehir Belediye başkanlarına neden DOKUNULMAZLIK ZIRHI verilmesin. 20-30 bin oyla milletvekili seçilmiş olanlar dokunulmazlık kazanıyorlar da yüzbinler üzerinde seçmenlerin oylarıyla seçilen Büyükşehir Belediye Başkanları için neden dokunulmazlık zırhı verilmesi düşünülmesin!

Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilenlere bakınız. Aralarında 5 milyon seçmenin oyunu alarak belediye başkanı seçilmiş olanlar bile var. Hem de rakipleri olan adaylar içinde bakanlık, hatta başbakanlık yapmış olanlar bulunmakta. Seçimlerde rakipleri olan bakanları, başbakanları bile ekarte ederek seçilmeyi başaran Büyükşehir Belediye Başkanları da pek ala çıkarılacak bir yasayla dokunulmazlık zırhına kavuşturulabilirler. 20-30 bin oyla seçilmiş bir milletvekili dokunulmazlık zırhına sahip oluyorsa, 5 milyon seçmenin oyu ile büyükşehir belediye başkanı seçilmiş biri, neden dokunulmazlık zırhına sahip olmasın ki! Hatta, büyükşehir belediye başkanlarına devlet protokolünde bakan seviyesinde yer verilmesi gündeme getirilmelidir.

Siirt’ten örnek verelim. İlimizde seçmen sayısı yuvarlak rakam 200 bindir. Siirt’in üç milletvekili vardır. Seçmenlerin yüzde yüzünün oy kullandıklarını düşünsek bile 200 bini üçe bölersek yine yuvarlak rakam 67 bin olur. Yani 67 bin oya 1 milletvekilliği düşmektedir. Diyelim ki 70 bin oyla seçilen bir milletvekili dokunulmazlık zırhına bürünürken, milyonları aşan seçmenlerin oylarıyla belediye başkanı seçilmiş büyükşehir belediye başkanlarına dokunulmazlık zırhı verilmesi gerekmez mi! Bunun için yapılacak olan yasada bir değişikliktir. Anayasanın milletvekilliği dokunulmazlığı ile ilgili maddesine: “Yerel seçimlerde en az 100 bin oy alarak seçilmiş Belediye Başkanları da milletvekillerine tanınan dokunulmazlık hakkına sahiptirler” şeklinde bir ilave yapılırsa olur, biter.

Yahu, Allah için söyleyin 50-60 bin oy alarak milletvekili seçilmiş biri dokunulmazlık zırhına bürünürken, mesela 5 milyona yakın oy almış bir İstanbul Belediye Başkanının dokunulmazlık zırhının olmaması büyük bir eksiklik değil midir. Adamın aldığı oy, nerdeyse yirmi milletvekilinin aldıkları oy toplamına eşittir.

Türkiye’de seçimlerde büyükşehir belediye başkanlıklarına aday olanlar bile genelde bakanlık, hatta başbakanlık yapmış kişilerdir. Bu da gösteriyor ki, büyükşehir belediye başkanları gerçekte milletvekillerinden bir gömlek üstündürler. Tabii, böyle bir yasa çıkartmak milletvekillerinin ve de onların iradelerine hükmeden siyasi parti yetkililerinin hesaplarına pek gelmeyebilir. Dokunulmazlık zırhını başkalarıyla paylaşmak istemeyebilirler!

Bir örnek daha verelim. Bugün Cumhurbaşkanı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı olduğu zaman dokunulmazlık zırhı olsaydı, okuduğu bir şiirden dolayı hakkında soruşturma açılıp, mahkûm edilebilir miydi!

Bizim temennimiz, (OLMAYACAK DUAYA ÂMİN) demek gibi bir iş! Gerçekte, seçilmiş olduğu için milletvekillerine dokunulmazlık zırhı veriliyorsa, belediye başkanları da sonuç itibarıyla seçilmiş şahsiyetlerdir.

Hem, böyle bir yasa çıkarsa, seçilmiş belediye başkanlarının, ancak yine seçimle gitmelerinin yolu açılır. Öyle, birtakım suçlar isnat edilerek keyfi tutuklamalarla görevlerinden alınarak, büyük kaoslara yol açılmamış olur…

TAŞLAMA

BÜYÜKŞEHİRLERİN DE

BELEDİYE BAŞKANI

DOKUNULMAZ OLSUNLAR

SEÇEN HALKTIR ONLARI

50 BİN OY ALARAK

MİLLETVEKİLİ OLAN

DOKUNULMAZ OLUYOR

MAHPUS 5 MİLYON ALAN

BU İŞTE BİR TERSLİK VAR

SEÇMEN İRADESİNE

SAYGILI OLMAK GEREK