Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Metin ARITÜRK
Metin ARITÜRK

ÇAĞDAŞLAŞMA

Çağdaşlaşma; gelişmiş uygarlık düzeyine ulaşabilmek için gereken değişimleri gerçekleştirme amacını ifade eder ve ülkemiz Kurtuluş Savaşından sonra işaret edilen muasır medeniyet düzeyine ulaşmada rötar yaptığından, kalkınmakta olan ülkeler safındadır halen… Gerçekleştirilmesi gereken değişimlerden en önemlisi, siyasal alanda Cumhuriyet yönetiminin ilanı ve halkımızın hür iradeye kavuşturulmasıdır elbet… Fazilet rejimi olarak ifade edilen Cumhuriyet’in demokrasi ile taçlandırılmasından sonra daha çok demokrasi beklentisinde bir türlü umulanın bulunmaması nedeni, demokrasinin vazgeçilmezleri olan siyasi partilerimizin kısır çekişmeleridir kanımca…

Bir ülkenin çağdaşlaşabilmesinde ekonomik bağımsızlık faktörü de önemlidir ve bu konuya da gereken önem verilerek üreten tesislere kavuşturulmuştuk Cumhuriyet yönetiminin ilk on yılında… Ekonomimizi güçlü kılmak için elverişli potansiyellerimizden en iyi şekilde istifade etmemiz noktası da önemsenmiş ve bu önem sonucu,  dünyanın kendi kendine yeterli 7 ülkesinden biri konumundaydık tarım sektöründe…

Güçlü ekonominin gereği olarak İhracatımızın  ithal ettiğimizden fazla olması hedefini tutturamazken, son zamanlarda yabancı sermayenin ülkemize akışında ürkeklik yaşanmaya başlandı ve kamu oyumuz bunun nedenini; “Bir takım hukuksuzluklarla karşı karşıya kalınabileceği endişesi..” olarak ifade etmekteler bir araya geldikleri mekanlarda… Şurası muhakkaktır ki, hukukun üstünlüğü her şeyden önemlidir ve hukuka güvenin azaldığı ülkelerde sorunlara çözüm üretmek imkansız… Yasama, yürütme ve yargı güçlerinin ayrılması, yani güçler ayrılığı bu bakımdan hukuk devletlerinin olmazsa olmazlarındandır kanımca da… Tabii ki çağdaş bir devlet olabilmek hukukun üstünlüğü ile mümkündür ve bu gerçeği dikkate aldığımda, hukukun bağımsızlığını teessüs ettirmeden hukukun üstünlüğü hedefine ulaşmanın mümkün olmayacağına hükmediyorum birçok sağ duyu sahibi vatandaşlarımız gibi…

2005 Dünya Zirvesi Sonuç Bildirgesinde; birçok devlet ve Hükümet Başkanlarının hukukun üstünlüğü ilkesini hem ulusal, hem uluslar arası düzeyde evrensel olarak kabullendikleri hususuna da yer verilirken; “Bir politika üreticisi olarak politikacılar kendi canı gibi hareket etmeyi değil, tamamen hukuka bağlı kalıp ona göre hareket etmeyi savunmalıdır…” denilerek  hukukun üstünlüğüne önemle vurgu yapılmakta…

Bu değerlendirmeler ışığında; hepimize lazım olan hukukun en iyi şekilde icra edilmesi noktasına büyük önem verilmesinin kaçınılmazlık arz ettiğini ve söz konusu kaçınılmazlıkta hukukun temsilcileri değerli zevata gölge düşürmeme noktasında azami duyarlılığı göstermek gerektiğini vurgularken, çağdaşlaşma beklentisinde yaptığımız rötarı aşabilmenin de ancak hukukun üstünlüğü ve bu üstünlüğü gerçekleştireceğine muhakkak gözü ile bakılan hukukun bağımsızlığı sayesinde mümkün olabileceğinin de altını çizmek isterim ayrıca…

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER