CAS EVLER VE NİĞDE ÖRNEĞİ (2)

İlimizde geçmiş yıllarda valilik tarafından satın alınarak restore edilen ancak o günden bu yana hiç yararlanılmayan iki cas evin durumunu bu günkü yazımızda da ele almaya devam ediyoruz. İkinci ev daha şanslıydı, çünkü en azından Cumhuriyet Polis Merkezi ile polis lojmanlarının karşısındaydı. Bu nedenle binanın önünde 24 saat boyunca polislerimiz nöbet tutmakta ve bundan dolayı bu binanın korunması konusunda çok fazla bir zorluk çekilmedi.

Ancak her iki binadan bugüne kadar hiç yararlanamadık, ilimize gelen ziyaretçilere gösteremedik. Adeta kamunun elinde atsan atılmaz, satsan satılmaz bir problem olarak kaldılar. Diğer iller bunu aşmış durumdalar. Kimi yukarıda belirttiğim gibi kafeterya veya lokanta gibi kullanmakta, kimi ise müze ve butik otel olarak kullanarak hem kültürlerini yaşatıyor hem de turizm pastasından aldıkları payları arttırıyorlar.

Safranbolu’dan Beypazarı’na kadar bunu gerçekleştiren birçok il ve ilçe bulunmaktadır. Bu örneklerden bir tanesini Küresel Gazeteciler Konseyinin Niğde ilinde düzenlediği etkinlikte yakından inceleme imkanı buldum. Tıpkı bizdeki evlerde olduğu gibi eski Niğde olarak nitelendirebileceğimiz bir mahallede bulunan birbiri ile bağlantılı konaklar değerlendirilmiş. Göncüoğlu ailesine ait konaklar kamulaştırılmış ve gerekli restorasyon ve düzenlemelerin ardından butik otel olarak kullanılmaya başlanmış.

Toplam 30 yataklı olan bu konaklar Niğde Şehit Ömer Halisdemir Üniversitesi tarafından işletilmektedir. Orada konakladığım sürece bizdeki bu ev başta olmak üzere bu amaçla kullanılabilecek ve halen sağlam olan diğer cas evleri düşündüm.

Niğde ve diğer illerin yaptıkları çalışmalar bir örnek olarak önümüzde duruyor. Bunlardan yola çıkarak bizlerde bu evleri hem korumak hem de turizmde yararlanabilmek amacıyla kullanalım. Bunu üniversitemi yapar, Otelcilik ve Turizm Lisesi uygulama alanı için Milli Eğitim Müdürlüğü mü ya da bir başka kurum mu onu bilemem. Ya da kamu kurumu uygun olmuyorsa çok sembolik ücretlerle ancak amacına uygun olarak kullanılması şartıyla özel sektöre kiralanabilir. Hangi seçenek daha uygun bilemem. Ancak bildiğim tek şey artık bu evlerden yararlanmanın zamanı geldi de geçiyor bile.

Bakalım bu cesur yürekli kamu kurumu kim olacak?