Yaklaşık 25 yıldan beri ülkemizin kültür ve çevre konularında faaliyet gösteren en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olan Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı Siirt ÇEKÜL İl temsilcisi olarak gönüllülük esasına göre temsilciliği görevini yürütmeye çalışıyorum.
Peki bu çeyrek asırlık süre de neler yapıldı? Kısaca gözden geçirelim.
Çekül il temsilciliği olarak 2013 yılında Siirt Valiliği ile iş birliği içerisinde vakıf başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ve alanlarında uzman çok sayıdaki akademisyenlerin katılımları ile Siirt’le ilgili bir arama konferansı ve dört ay sonra da bir değerlendirme toplantısı düzenledik. Değerlendirme sonuçları bir kitapçık haline getirildi.
Temsilcilik olarak bugüne kadar Siirt kültürü ve tarihine ilişkin yapılan yüzlerce açıklama ve demeçle bu konuda bir farkındalık oluşturulmaya çalışıldı.
Yaptığımız en yararlı bir çalışma da Anadolu Selçuklu mimarisinin varlığını koruyan en özgün eserlerinden birisi olan Ulu Camii için yaptığımız çalışmadır.
Cami Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından ilki 1960 lı yıllarda ve sonuncusu da 2013 yılında olmak üzere değişik zamanlarda restore edildi.
2013 yılından önceki restorasyonların birinde iç duvarlar beton sıva ile kaplanmış ve böylece tarihi görünümü çok büyük bir ölçüde kaybolmuştu.
2013 yılı restorasyonu içinde hazırlanan ve Kültür ve Tabiat Varlıkları Kurulunun onayından geçen projede de yine beton sıva öngörülmüştü.
Cami imamı ve cemaat bu durumu haber verip destek istediler.
Camiye giderek yüklenici firma yetkilileri ile görüşmeler yaptım. Onlar projeyi öne sürdüler. Bunun üzerine dönemin milletvekilleri Afif Demirkıran ve Yılmaz Helvacıoğlu ile iletişime geçtim ve bu konuyu görüşmek üzere Siirt’e davet ettim.
Bir hafta sonra iki milletvekili Bitlis Vakıflar Bölge Müdürü, projenin müellifi Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Mimarlık ve Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi olan doçent ile yüklenici firma yetkilileriyle birlikte camide toplandık.
Uzun tartışmalar sonucunda iç taş olan duvarların bir şeyle kaplanmadan bırakılmasına karar verildi. Proje revize edildi ve kurulun onayında geçirildi.
Yalnızca taş duvarların arasına yörenize özgü castan derz yapıldı.
Böylece tarihi kimliği tekrar kazandırılmış oldu.
Ayrıca yaklaşık on yıldan beri TET GAP Radyosunda haftalık rutin programlara katkıda bulunmaktayım. Halen rutin olarak devam eden ve canlı telefon bağlantısı ile gerçekleştirilen bu programlarda Siirt kültürünü yansıtmaya çalışıyorum.
Siirt’in dış dünyaya açılan tek penceresi olan Kanal 56 TV’de çok sayıda programlar gerçekleştirdim. Yerel yazılı ve görsel medyada bin civarında makalem yayınlandı.