Nöbetçi Eczaneler
Her anne ve baba çocuğunun iyi yetişmesini, toplumda erdem olarak kabul edilen bazı değerleri benimsemesini ister ve bu yönde eğitmeye çalışır.. Bu değerlerin başında da yalan söylememe, yalanı bir alışkanlık haline getirmeme geliyor.
Bunun içinde her fırsatta; “Aman yavrum yalan çok kötüdür, sen her zaman doğru ol.. Yalancıları kimse sevmez..Yalan söylemekten kaçın” şeklinde öğütlerle bu konuda eğitmeye çalışırlar.. Ama aynı anne ve baba, telefon veya kapı çaldığında da o güne kadar söylediklerini bir kalemde silerek, çocukların; “Beni sorarlarsa, ben burada yokum.. Az önce çıktı.. İnanın nereye gittiğini de bilmiyorum..” demelerini isteyebiliyorlar.. Aslında bu anne ve baba o anda çocuklarına yalanı benimsettiklerinin farkında bile değiller.
Pandemi konusunda hepimiz biraz bu anne ve babaya benzemiyor muyuz? Hepimiz maske takalım deriz ama maske takmayız.. Hepimiz sosyal mesafeye uyalım deriz, ama bir birimize sarılmaktan ve tokalaşmaktan çekinmeyiz.
Kapalı alanda fazla süre kalmayalım deriz, hepimiz gidip saatlerce kahvehaneler, çay salonlarında oturmaktan büyük zevk almaya devam ederiz.. Taziyeye, düğüne gitmekte en ufak bir beis görmeyiz.. Toplantılar, seminerler, konferanslar kapalı alanlarda kalmak pandemiye davetiye çıkarır diye sürekli tekrarlar dururuz.. Ama bunları düzenlemekten ve katılmaktan da geri durmayız.
Bu tür örnekleri artırmak mümkün.. Hepimizin bu anlamda biraz samimi olmasında yarar var.. Aksi takdirde bu konuda hep yerimizde sayarız.
