Hizmetlerin öncelik arz edenleri göz önünde bulundurulmadıkça, sıkıntıların asgari düzeye çekilmesi mümkün değil ve yeni bir yıla ulaşırken halkımız, sorun ve beklentilerin önemlerine göre değerlendirilerek önceliği gerektiren hizmetlere el atmalarını istiyor etkili ve yetkililerin…
Akan yıllar içinde ülke yönetiminde söz sahibi olanlar elverişli icraatlar gerçekleştirebilmiş olsaydılar ülkemiz “Kalkınmakta olan ülkeler” safında değil, “Kalkınmış olan ülkeler” safında yer alacaktı günümüzde… Kalkınmış ülkeler düzeyine ulaşmak için siyasi çekişmelerin bir kenara itilerek millet ve memleket menfaatlerini her şeyin üstünde tutan bir anlayışın gecikmesiz olarak yaşama geçirilmesi gerekir ve arzulanan bu anlayışın 2020 yılında da önemsenmemesi durumunda sorunlara ve beklentilere çözüm üretilemeyeceği gibi, kalkınan ülkeler düzeyine ulaşmamız da söz konusu olmayacaktır maalesef…
Siyasi alandaki çekişmelerin millet, memleket menfaatlerine gölge düşürmemeleri noktasında duyarlılık gösterilirse, önemli konulara siyasi mutabakatla çözüm üretme şansı da elde edilmiş olacak ve sıkıntılar asgari düzeyde kalacak böylelikle… Geride bıraktığımız 2019 yılının muhasebesini yaptığımda, siyasi alandaki kısır çekişmelerin yaygınlaştığı bir yıl olarak görüyorum sağ duyu sahibi vatandaşlarımız gibi… Ülkemiz sorunlarına ve halkımızın beklentilerine çözüm üretmekle yükümlü olanlar, siyasi alandaki kısır çekişmeleri bir kenara iterek yaşanan sıkıntıları önceliklerine göre ele aldıkları taktirde çözüm üretmekte zorlanmayacaklardır ve halkımız sayesinde yüce makamlara ulaşanların bu gerçeği görmeleri gerekir artık…
Ülkemizin ekonomik alandaki fotoğrafı hiç de iç açıcı değil… Dış ve iç borçlar artarken, ekonomimize kazanımlar sağlayacak tesislere vücut bulduracak çalışmalar önemsenmemekte, öncelik arz eden beklentiler umursanmamakta yine de… İnsan yaşamının her şeyden daha önemli olmasına rağmen, her noktası deprem riski taşıyan ülkemizde depreme dayanıklı olmayan binaların bir an önce dayanıklı konuma gelmeleri gerekirken yapılacak çalışmanın 15 yılı bulacağından söz edilmesi, önceliklere sahip çıkılmadığının üzen bir göstergesidir kanımca da.. Bir zamanlar tarım sektörü sayesinde dünyanın kendi kendine yeterli 7 ülkesinden biri olduğumuz halde, şimdi başta Buğday olmak üzere birçok tarımsal ürünü başka ülkelerden ithal etmek mecburiyetinde kalmamız, daha çok üretimimiz gerektiğinin önemsenmediğine delalet ettiğinden üzüyor herkesi… Tarımsal ürünler çok yakın bir gelecekte petrolden bile değerli olacaktır ve bizler çok elverişli olan tarım sektöründe bile dışa bağımlı duruma gelmiş olmamız, ekonomik alanda oldukça üzücü ve düşündürücüdür aynı zamanda… Şunu bir kere daha ifade etmek isterim ki, elverişli tarım potansiyelimizi geçmiş yıllarda olduğu noktaya taşıyarak üretilenin fazlasını ihraç edecek duruma taşımadıkça, başarılı olamayız başka alanlardaki üretimlerde… Tarım sektörüne sahip çıkmanın da önceliklerimizden olduğunun altını çizerken, atıl durumdaki milyonlarca insanımız gücünü ekonomiye kazandırmadıkça arzulanan bir kalkınmanın gerçekleşmeyeceğini de önemle vurgulamak isterim ayrıca…
Bu düşünceler içinde siyasi alandaki kısır çekişmelerden vazgeçilirse sorun ve beklentilere çözüm üretmenin kolaylaşacağını ve halkımızın bu görüşü paylaştığına dikkatini çekiyorum halkımız sayesinde yüce makamlara ulaşan siyasilerimizin!..
YORUMLAR